Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, 25 Aralık sürecinin iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, 'Yolsuzluk kılıfı altında Türkiye'de darbe girişimi yapılmaya çalışıldı' dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen "torba tasarı" üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
"25 Aralık soruşturması sonrası Ulaştırma Bakanlığı'nda bazı işlerin aksadığı" konusundaki soru üzerine Elvan, "Bakanlığımız her ne işlem yapıyorsa mutlaka yasalara, Anayasa'ya uygun yapıyor. Herhangi bir şirket veya işletmeye yönelik soruşturma açılabilmesi için ortada bir suç unsurunun, teftişlik bir unsurun olması gerekir. Böyle bir durum yokken, 'illaki ben şu firmalara yönelik bir soruşturma açacağım' şeklinde bir yaklaşım içerisinde olmak son derece yanlış olur. Biz hiç bir firmayı diğerinden ayırt edemeyiz, ihale sözleşmesinde yer alan hususlar bellidir. Her bir ihalede yer alan kamu kurum mensubu arkadaşımızın da o hususlara uyması gerekir" diye konuştu.
Bakan Elvan, şöyle devam etti:
"25 Aralık sürecinin çok iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Bir yolsuzluk kılıfı adı altında Türkiye'de darbe girişimi yapılmaya çalışıldı. Bunlarla ilgili zamanı ve yeri geldikçe sizler de bunun farkına varacaksınız, ben buna inanıyorum. 12 yıllık süre içerisinde, zaman zaman -hatırlayınız- değişik bakanlıklarda, kamu ihale kurumunda birtakım şeyler oldu. Yasa dışı iş ve işlemler yapanlar varsa bunlarla ilgili soruşturmalar oldu, hatta tutuklamalar söz konusu oldu. Buna yönelik olarak Hükümetimiz, "şu şudur, bu doğru değildir' gibi herhangi bir açıklamada da bulunmadı. Suç işleyen herhangi birisi varsa mutlaka suçunu çekmesi gerekir diye düşünüyorum ama o süreç farklı bir süreçti, o süreci tüm Türkiye'nin çok iyi algılaması ve anlaması gerektiğini düşünüyorum."
Cumhurbaşkanlığı'na alınan uçağın fiyatının ne kadar olduğu konusunda elinde teknik veri olmadığını belirten Elvan, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu gün alınmış bir uçak değildir. Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde alımı başlatılan bir işlemdir. Sanki Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu gün yeni bir uçak alınmış gibi bir hava yaratılmayı çalışılıyor, bu doğru değil" dedi.
"Firmalara 'erken bitirin' diye baskı yapılmıyor"
Elvan, "Türkiye yokluk ve yoksulluk içerisinde iken, kazaların gündemde olduğu bir dönemde, vatandaşın ihtiyaçlarına yönelik çözüm getirilmiyor" denildiğini anımsatarak, "Buna katılmam mümkün değil. Çünkü şu torba tasarıya bile baktığımızda, vatandaşlarımızın lehine çok sayıda düzenleme olduğunu göreceksiniz. Biz, gerçekten vatandaşın sorununu dert edinen ve onunla bütünleşen bir iktidarız, çalışmalarımızı da bu çerçevede yapıyoruz. Vatandaşımız açısından sorun arzeden neyse, onun üzerine gidiyoruz" diye konuştu.
"3. köprü ve Marmaray'ı yapan firmalara erken bitirmeleri yönünde baskı yapıldığı" iddiası ile ilgili olarak Lütfi Elvan, şunları söyledi: "Bunu kabul etmek mümkün değil. Çünkü yüklenicinin belli bir takvim programı vardır ve ona göre işlemlerini yürütüyor. Ama zaman zaman şu olabiliyor: Mevcut kazı ve dolguyla ilgili araç parkında genişleme söz konusu olabiliyor, ilaveler yapabiliyor, bu manada kapasite artırımı söz konusu olabiliyor. Bu tür durumlarda da erken bitirilmesi söz konusu olabiliyor. Buna bir örnek; İstanbul-İzmir otoyolu. Bu otoyol yap-işlet-devret çerçevesinde yapılıyor. Belirli bir termin programı var. Termin programına baktığımızda, şu an yüklenici firmanın termin programının 2-3 ay önünden gittiğini, daha hızlı çalıştığını görüyoruz. Çünkü, planlar ve programlar yapılırken, bazı riskler göz önünde bulundurularak, risk payı için belirli süreler konuluyor. Eğer bu riskler söz konusu olmazsa, doğal olarak bunların işletmeye açılma süresi de kısalıyor."
Tasarının görüşmeleri, 6. Bölüm üzerinde devam ediyor.
Kaynak: AA