23. Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisi sonuç bildirgesi açıklandı

Zonguldak'ta, 12-13 Eylül tarihlerinde düzenlenen "23. Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisi" sonuç bildirgesi açıklandı.

Kongrenin temel amacının kömür sektöründe ulaşılan güncel, teknolojik ve bilimsel gelişmeleri yakından tanımak, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla sektörün yaşadığı sorunları ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini tartışmak olduğunu belirten Kaymakçı, ülkenin kömür madenciliğinin bilimsel yöntemlerle gelişmesine ve uygulanmasına katkı koymak istediklerini kaydetti.

Kaymakçı, havza madenciliğinin işçi sağlığı iş güvenliği açısından "olmazsa olmaz bir gereklilik" olduğunu vurgulayarak, "Havza madenciliği uygulaması hem madenlerin sürdürülebilir ve etkin bir şekilde çıkarılması hem bölgesel kalkınmayı sağlaması ve hem de işçi sağlığı iş güvenliği açısından gerekli olan bir madencilik yöntemidir. Bu anlamda ülkemizdeki maden bölgeleri tanımlanmalı, mevcut rezervler haritalanarak madencilik faaliyetlerinin hangi alanlarda yoğunlaşacağına ve ekonomik olarak nasıl değerlendirileceğine karar verilerek üretim yöntemleri de belirlenmelidir." diye konuştu.

Madenlerde kamu işletmeciliğinin sürdürülmesinin ekonomik ve sosyal açıdan olduğu kadar işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından da yaşamsal olduğunun altını çizen Kaymakçı, "Bu nedenle kamu kurumları üretim ve istihdam hedeflerini havza ölçeğinde planlayarak ülke madenciliğinde lokomotif görevini üstlenmelidir." ifadelerini kullandı.

- "Madencilik faaliyetleri vazgeçilmezdir"

Kaymakçı, birçok ekonomik faaliyet gibi madencilik faaliyetlerinin de doğayı etkilediğini, ortaya çıkan çevre sorunlarının yöre insanları ve canlılar açısından yaşamsal sorunlara yol açtığını anlatarak, madenlerin üretiminden başlayarak nihai ürüne kadar tüm aşamalarında, çalışanları, yörede yaşayan insanları ve doğayı koruyacak önlemlerin en üst seviyede alınmasının temel bir politika olarak benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Gelişmekte olan bir ülke için madencilik faaliyetlerinin vazgeçilmez olduğunu belirten Kaymakçı, şunları kaydetti:

"Bugün dünyada kritik ve stratejik madenler son derece önemli konumda olup yakın gelecekte bu konumun daha da hayati bir önem kazanacağı dikkatten asla kaçırılmamalıdır. Bu kritik ve stratejik madenlere sahip olan, çıkaran, zenginleştirip işleyen teknolojiye dönüştüren ve bunların pazarlamasında strateji geliştiren ülkeler her zaman belirleyici konumda olacaktır. Dolayısıyla ülkemizde madencilik faaliyetleri-maden mühendisliği eğitimi ilişkisi üzerinde durulması önemli ve gerekli bir husustur."