Yılmaz, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Genel Kurulundaki görüşülmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Cevdet Yılmaz hükümetin, bir taraftan depremin yol açtığı yıkımı ortadan kaldırmak ve depremzede vatandaşlara destek vermek için sadece merkezi yönetim bütçesinden 762 milyar lira harcadığını, diğer taraftan da çok çeşitli alanlarda ücretleri artırdığını, sosyal harcamaları genişlettiğini ve çeşitli toplumsal kesimlerin taleplerini karşıladığını belirtti.
KKM'nin maliyetinin yanı sıra faydalarına da işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"KKM kur istikrarına katkıda bulunmuştur, daha uzun vadeli bir mevduat yapısı oluşumuna katkı yapmıştır ve kamunun borçlanma maliyetlerinde bir düşüş meydana getirmiştir. Diğer taraftan elbette bir maliyeti olmuştur. Ancak toplam resme baktığınızda geçen yılla ilgili söylüyorum; KKM'ye ödediğimiz paraya rağmen, 3,5 olarak öngördüğümüz bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla toplam resme baktığınızda bütçe açıklarımız son derece düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Kamu borç stokunun milli gelire oranında neredeyse 10 puan civarında bir düşüş olmuştur; yüzde 42'lerden 32'lere bir düşüş gerçekleşmiştir. Dolayısıyla kur korumalı mevduatın da içinde olduğu hesaplara baktığınızda, toplam resim mali dengeler de bir bozulma değildir. "
Son dönemde cari açıkta artış olduğunu ancak yılın ikinci yarısında daha olumlu bir perspektif bulunduğunu ifade eden Yılmaz, mevcut açığın önemli bir kısmının altın ve enerji ithalatından kaynaklandığını söyledi.
Risk yönetiminin kriz yönetiminden daha önemli olduğunu dile getiren Yılmaz, Türkiye'nin sahip olduğu riskleri azaltmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. Yılmaz, yeni deprem standartlarına, yönetmeliklerine uygun bir şekilde sağlam mekanlarda, sağlam yapılar konusunda çabalarını sürdüreceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, son 20 yılda, Bingöl'ün yapı stokunun yüzde 75'ini yenilediklerini, kalan yüzde 25'i de ilerleyen dönemde yenileyerek riskleri gidereceklerini ifade etti.