HABER: ÖZLEM DOĞAN
aranlık suikastların yaşandığı, kaos ve yasaklarla insanların bölünüp sindirildiği ve ayrıştırıldığı eski Türkiye’de vatandaşın derdine çözüm aranmadığı gibi dış güçlere göbekten bağlı hükümetler ülke lehine tek bir faydalı icraata imza atmadı. Marmara Depremi ve 2001 kriziyle adeta beyin ölümü gerçekleşen ülkenin kurumları felç olduğu halde siyasiler sadece laiklik ve irtica söylemleriyle günü geçiriyordu. Sağlıktan ulaşıma her alanda diğer dünya ülkelerine göre yüz yıl geriden giden Türkiye’nin gidişatı canına tak eden millet, 2002’de olduğu gibi AK Parti’yi 18 yıldır iktidara seçiyor.
İHA ve SİHA’larımız göz kamaştırıyor
Türkiye’nin savunma sanayinde yerli ve milli üretime hız vermesi, bağımsızlık yolunda atılan büyük bir adım olarak ülkemizi bölgede yüksek noktalara taşıdı. Bu süreçte birbirinden önemli savunma araçları geliştirerek askeri gücünü artıran Türkiye, insansız hava ve kara araçları üreten Türk şirketleriyle dünyada adeta bir marka haline geldi. Özellikle terör örgütlerinin korkulu rüyası haline gelen İHA’larda Türkiye artık dünyada İHA ve SİHA üreten ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Savunma sanayinde çağ atladık
Türkiye’nin savunma sanayinde millileşme vizyonu 2000’li yılların başında gelişmeye başladı. Öncesinde yüzde 85’e yakın tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımız dışarıdan karşılanıyor, yerli üretime dair bir atılım yapılmıyordu. Yeni Türkiye ile birlikte savunma sanayinde adeta çağ atladık. SİHA’larımızda, milli insansız hava araçlarımızda yerlilik oranı yüzde 93 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin bağımsızlık adına yerli ve milli teknolojik ürünlere sahip olması hem katma değer açısından hem de ülkemizin bağımsız operasyonlar yapabilmesi açısından büyük önem taşıyor. Savunma sanayi hem ülkelerin kendini korumasında hem de bağımsız operasyon yapabilmesi açısından yüksek teknoloji içerdiğinden özellikle o teknolojinin milli olması ve yazılımları da kritik değere sahip.
Tüm gözler Türkiye’nin üzerinde
Türkiye'nin büyüyen savunma sanayisi disiplinli bir şekilde gelişirken yabancı basın ve bazı devletler Türkiye’nin yaptıklarını analiz ediyor, yorumluyor. Türkiye’nin aynı zamanda uyguladığı ve taviz vermediği dış politika argümanları birçok ülke üzerinde etkili olurken Türkiye’nin yeni geliştirdiği savunma seçenekleri hem yeni pazarların oluşmasına hem de Türk Savunma Sanayinin gelişimine zemin hazırlıyor. Türkiye’nin İHA yapımında kazandığı başarılar dünya basınında geniş yer bulurken yeni çıkacak olan SİHA modelleri de ciddi bir merak haline gelmiş durumda. Dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi olarak kabul edilen "Defense News Top 100"de yer alan Türk şirketi sayısı yediye yükselirken ASELSAN ilk elliye girme başarısı gösterdi. Envanterdeki zırhlı muharebe aracı Vuran 4x4 ve mayına karşı korumalı araç Kirpi-II'ye yenileri eklendi. Türkiye'nin ilk silahlı insansız deniz aracı ULAQ tanıtılırken Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hafif sınıf torpido ihtiyacını karşılamak için 324 milimetre Torpido Geliştirilmesi Projesi de (ORKA) start aldı.
2021’e daha güçlü adımlarla
İlk milli ve yerli hava savunma füze sistemi "HİSAR-A+"nın, envantere giriş öncesi son kabul testi yapıldı. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen harp başlığı kullanılarak yapılan atışta yüksek hızlı hedef uçak, uzak menzilde başarıyla vuruldu. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'nın koordinasyonunda, ASELSAN ve Roketsan iş birliğinde yerli ve milli olarak geliştirilen "HİSAR-A+", Testleri başarıyla şekilde tamamlanarak envantere girmeye hazır hale geldi. Önleme menzili 15 kilometre, önlem irtifası ise 8 kilometre olan "HİSAR-A+" 360 derece etkinlik sağlıyor. Hava savunma füze sistemi, 6 hedefe aynı anda angajman ve ateşleme yeteneğine sahip. Ayrıca 1 Temmuz 2020'de Liman Kabul Testleri'ne başlanan Türkiye'nin en büyük savaş gemisi TCG Anadolu gelecek yıl denize indirilecek. Ayrıca Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki çatışmalarda sahadaki tüm dengeleri değiştiren Türk SİHA'ları Türkiye düşmanı ülkelerin korkulu rüyası oldu. İHA ve SİHA başarısı daha da ileriye taşınacak. Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde Baykar tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar Akıncı TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) da 2021 yılında Türkiye düşmanlarının korkusu olacak.
Durmak yok yola devam
Türkiye 2023 hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam ederken ağustos ayında açıklanan ve Karadeniz'deki ilk milli derin deniz sondajını gerçekleştiren Fatih sondaj gemisinin Sakarya Gaz Sahası'nda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi yılın en büyük müjdesiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müjdesi Türkiye tarihindeki en büyük doğal gaz keşfi olurken ülkenin son dönemde denizlerde yoğun bir şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin de ilk somut meyvesi oldu. Bu rakamla Türkiye'nin yıllık tutarı yaklaşık 12 milyar dolar seviyesindeki doğal gaz ithalatı ciddi miktarda önleyebilecek. Türkiye’nin doğal gaz keşfi kadar önemli bir gelişme de altın keşfiyle yaşandı. Gübretaş'a ait Söğüt altın sahasında 3,5 milyon onsluk altın kaynağının tespit edildi. 3.5 milyon ons rezervin ton karşılığı 108’i aşarken, rezervin bugünkü kurla 6,5 milyar dolarlık parasal değeri bulunuyor.
Milli sismik arama gemileri denizde
TPAO'nun envanterindeki Barbaros Hayrettin Paşa ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) envanterinde olan MTA Oruç Reis sismik arama gemileriyle Türkiye, kendi imkânlarıyla denizlerde sismik arama çalışmalarına 2013'te başladı. Söz konusu gemiler Karadeniz, Akdeniz ve Marmara denizini tarayarak Türkiye'nin hidrokarbon kaynaklarının fotoğrafını çekerken, gemilerin denizlerden topladığı veriler değerlendirilerek Yavuz ve Fatih gemileriyle sondaj çalışmaları da yoğunlaştı. Bu kapsamda 2017'de TPAO envanterine katılan ve Türkiye'nin ilk milli sondaj gemisi olan Fatih, 29 Mayıs'ta; İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünde Karadeniz'deki ilk milli sondajı gerçekleştirmek üzere Haydarpaşa Limanı'ndan uğurlanmıştı. Keşfedilen doğal gazın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023'te kullanılması hedefleniyor.
Doğal gaz da bulduk altın madeni de
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü ve Gübretaş Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Poyraz’ın Gübretaş'a ait Söğüt altın sahasında 3,5 milyon onsluk altın kaynağının tespit edildiğini açıklaması 2020’in en güzel haberlerinden biri olarak tarihe not düşüldü. Bilecik'in Söğüt ilçesinde Gübretaş'a ait maden sahasında 3.5 milyon onsluk altın varlığı tespit edilirken, alanda çalışmalar hız kazandı. Halka açık olan Gübretaş'ın Söğüt ilçesindeki maden sahasında yapılan işlemlerle 3.5 milyon onsluk altın rezervi bulundu. 3.5 milyon ons rezervin ton karşılığı 108’i aşarken, rezervin bugünkü kurla 6,5 milyar dolarlık parasal değeri bulunuyor.