Ortadoğu’nun şımartılmış çocuğunun küstahlıkları günbegün artarak devam etti. Polis ve asker gözetiminde 33.069 Yahudi Mescid-i Aksa’ya baskın yaptı. İşgal güçleri 27 Temmuz ve 17 Ağustos’ta Mescid-i Aksa’nın kapılarını tamamen kapatarak içeriye girişi ve orada ibadeti engelledi.
176 kişiye Aksa’ya girme yasağı konuldu. Mescid-i Aksa’nın içerisinde Türk bayrağı açılması yasaklandı. Mescid-i Aksa’yı barındıran Kudüs’te de zulüm durmadı. 7 Müslüman şehit edildi. 1736 kişi tutuklandı. Bunların 63 tanesi kadın, 461 tanesi 12-18 yaş arası çocuktu. 33 tanesi ise 12 yaşından küçüktü. Bu çocukların 39 tanesi okula giderken veya okuldan dönerken gözaltına alındı. Henüz oyun çağındaki çocuklardan korkan bir devlet! İnsan hakları, çocuk hakları, eğitim hakkı tüm bunları yok sayan bir yönetim anlayışı! Buna karşın dünyadaki insan hakları savunucularının sessizliğe gömülmesi, konuşmaması, konuşamaması… İşgal devleti, Kudüs’ün Yahudileştirilmesi çalışmalarına hiçbir uyarıyı dikkate almadan devam etti. Kudüs’te 143 ev/ticari yapı yıkıldı. 24 ev bizzat sahiplerine yıktırıldı. Eğer onlar kendi evlerini yıkmamış olsalardı, belediye tarafından evleri yıkılacak ve bir de yıkım bedeli ödemek zorunda kalacaklardı. Bunun dışında Yahudi yerleşim grupları 6 evi zorla ele geçirmiş oldu. Kudüs’te 5820 Yahudi yerleşimcisi için yeni yerler yapılmasına onay çıktı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Kudüs’e ziyaretlerini arttırmalarından ve oraya sahip çıkmalarından rahatsız olan işgalciler, 18 yaş altı gençlerimizin velisi olmadan Kudüs’e girişlerini engellemeye devam etti. Ayrıca vatandaşlarımızın bir yılda birden fazla Kudüs’e girmeleri yasaklandı. 2018 yılı Kudüslüler ve Kudüs’ü önemseyen Müslümanlar için barış ve özgürlüklerin yaşanmadığı, baskı, zulüm ve zorbalıkların arttığı, tüm beklentilerin ve temennilerin bir başka yıla ertelendiği kayıp bir yıl oldu.