Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde başlattığı oturma eylemi, 64. gününe girdi.
Diyarbakır'da anne Hacire Akar, oğlu Mehmet'in dağa kaçırılmasında HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek, partinin il binası önünde 22 Ağustos'ta oturma eylemi başlatmıştı.
Anne Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı eylemdeki kararlı mücadelesiyle, 24 Ağustos'ta evladına kavuşmuştu. Hacire annenin oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan, yüreği, evladına duyduğu özlemle yanan diğer annelere de örnek olmuştu.
Akar'ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı 55'e ulaştı.
Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla oturma eylemine devam eden anneler, özlem duydukları evlatlarına kavuşmak için bekleyişlerini sürdürüyor.
Hatice Levent: Acımızı beraber giderelimYaklaşık 4 yıl önce 18 yaşındayken kaçırılan kızı Fadime için oturma eylemine katılan anne Hatice Levent, kızının geri gelmesini istedi.
Terör örgütü PKK'yı lanetlediğini belirten Levent, "Yavrum Fadime'm beni duyuyorsan o silahı yerin dibine batır. Senin elin kalem tutacak. Anaların evlatlarını getirsinler, biz yavrularımızı istiyoruz. Yavrularımız için buradayız. Tüm anneler buraya gelsin, bize destek olsunlar, acımızı beraber giderelim." ifadelerini kullandı.
"Daha önce dört duvar arasında ağlaya ağlaya bittim." diyen Levent, şöyle konuştu:
"Kar da yağmur da yağsa buradayız. Yavrularımızı almadan buradan gitmiyoruz. İçimizi yaktılar, ciğerlerimizi kopardılar. Kendi yavrularını o dağlara göndersinler. Yakalarını bırakmayacağız, yavrularımızı bize versinler."
Emine Kaya: Burada ölüme razıyım, kalkıp gitmeye razı değilimAnne Emine Kaya da Kürtçe yaptığı açıklamada, oğlunun HDP tarafından dağa kaçırıldığını ve oğlu dönene kadar oturma eylemini sürdüreceğini belirtti.
Anneler olarak çok acı çektiklerini dile getiren Kaya, şunları kaydetti:
"Bir anne çocuğunu bir saat görmezse nerede diye meraklanır, benimki bir saat değil 5 yıl oldu. Beş yıldır uyuyamıyoruz. Mutlu bir anımız olmuyor, gülmüyoruz, yüzümüze gülümseme gelmiyor. Acımız çok büyük. Oğlumu 5 yıl önce kaçırdılar 20 yıl da geçse oğlum gelene kadar burada oturacağım. Burada ölüme razıyım, kalkıp gitmeye razı değilim."