Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "15 Temmuz dünyada benzerine az rastlanacak bir halk devrimiydi, vesayetçi güçlere karşı millet iradesinin zaferiydi. Milletimiz o gece siyasi iradeye bir ödev verdi, 'Vesayetleri bu ülkenin bütün hücrelerinden temizle' dedi. 16 Nisan referandumu işte bu ödevin metnidir." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, 15 Temmuz Derneği'nin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi desteğiyle düzenlediği, "15 Temmuz Şehit Aileleri Buluşması" etkinliğinde Cam Piramit'te şehit aileleri ile bir araya geldi.
Burada konuşan Emine Erdoğan, Milli Mücadele, Çanakkale şehitleri gibi, 15 Temmuz şehitlerinin de üzerinde yaşanan toprakları vatan yapan unsurlar olduğunu ve tüm şehitleri minnetle andığını söyledi.
Mehmet Akif Ersoy'un "Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber" dizelerini anımsatan Erdoğan, şehitlerin asil ve vakur duruşlarıyla cenneti alada layıkıyla karşılık bulacaklarına gönülden inandığını belirtti.
"Yaşlılar bastonlarıyla, kadınlar dillerinde dualarla sokağa fırladı"15 Temmuz'un, takvim yapraklarından herhangi bir tarih olmadığını, Türkiye'nin, aziz milletin sırtından vurulduğu çetin bir günün adı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "O gecenin dehşetini de cesaretini de anlatmaya kelimeler asla yetmez. Yaşlıların bastonlarıyla kadınların dillerinde dualarla sokağa fırladığı, gençlerin vatan aşkıyla her şeyden vazgeçtiği bir geceydi 15 Temmuz. Müezzinler boğazları düğümlenerek sala okurken, milletimiz evlerinden sadece abdestlerini alarak çıktılar. Yanlarında başka hiçbir şey yoktu. Akın akın meydanlara koştular, o gece unutulmaz, sineye çekilmez bir geceydi. Hepimiz farklı hikayeler yaşadık." diye konuştu.
FETÖ hainlerinin ve iş birlikçileri Cumhurbaşkanı'nın yurt dışına kaçtığı yalanını yayarken, kendilerinin ise milletle buluşmak için çoktan yola çıktıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gecenin karanlığında, üzerimize salınmış F-16'ların arasından geçerken yolumuzu tek şey aydınlattı. Müslümanların dara düştüğünde hatırlayıp teskin olduğu o ayet, 'Onlar tuzak kurarken Allah da tuzak kuruyordu. Kuşkusuz ki Allah tuzak kuranların hayırlısıdır.' Bu ayet kalplerimizi korkudan emin kıldı. Çünkü biliyorduk Allah en büyük karar vericiydi ve kaderimiz onun elindeydi. Bu mutlak gerçeğe imanla ve Rabbimizin izniyle İstanbul'a geldik. Halkın gücünün üstünde hiçbir güç tanımıyorduk, milletimizle buluştuk. Sonrasını hepiniz biliyorsunuz. O gece ihanetin, vahşetin en akıl almaz boyutları memleketimizin üstünde zifiri bir karanlık gibi çökmüştü. Ta ki korkuyu korkutan, ölümü öldüren, cesareti bir zırh gibi giyinen milletimiz meydanları doldurana kadar. O gece vatan için, bayrak için büyük ayrılıklar yok oldu. Cemil Meriç'in ifadesiyle o gece bu ülkede ilerici-gerici, sağcı-solcu değil, namuslu-namussuz insanlar vardı. 15 Temmuz gecesi biz millet olmayı öğrendik, Rabbim bu şuuru daim kılsın inşallah."
"Dünyada eşine az rastlanacak bir halk devrimiydi"15 Temmuz'da gençlerin, çocukların darbenin ne anlama geldiğini bilmediklerini, fakat "darbe" sözcüğünün kabuk bağlamış bir yarayı kanatır gibi içlerini kanattığını ifade eden Emine Erdoğan, "Çünkü darbenin bu ülkeye maliyetini çok iyi biliyorduk. Milletin oylarıyla göreve gelmiş bir başbakanı darbenin darağacından kurtaramamış olmak hepimiz için yıllardan beri çözülmeyen bir düğümdü. Fakat çok şükür ki 15 Temmuz'da bu düğüm çözüldü, milletimiz darbeye geçit vermedi." dedi.
Erdoğan, 15 Temmuz'un ardından milletin günler sürecek bir nöbete başladığın anımsatarak, "15 Temmuz dünyada benzerine az rastlanacak bir halk devrimiydi, vesayetçi güçlere karşı millet iradesinin zaferiydi. Milletimiz o gece siyasi iradeye bir ödev verdi, 'Vesayetleri bu ülkenin bütün hücrelerinden temizle' dedi. 16 Nisan referandumu işte bu ödevin metnidir. Yüreklerindeki iman, kalplerindeki vatan aşkıyla tankları durduran milletimiz, inşallah 16 Nisan'da da darbe zihniyetini ebediyen tarihe gömecektir." diye konuştu.