15 Temmuz ABD'ye sorulmalı

Türkiye'de bugüne kadar ABD'nin bilgisi dışında ve desteklemediği tek bir darbe veya darbe girişimi yapılmadı.

İsmail Zelvi / İSTANBUL

Türkiye'deki bugüne kadar yapılmış bütün darbeleri tezgahlayan ABD'nin 15 Temmuz darbesinde de asli rol aldı. Darbeleri yedikten çok sonra ABD'nin darbedeki rolünü öğrenebildik. 60 İhtilalini yapan albayların tamamının ABD'de eğitim aldığını, 80 ihtilalinde "Bizim çocuklar başardı" sözünü bu millet unutmadı. 28 Şubat post modern darbesinde Kripto'nun ABD'den Finans'ın İsrail'den olduğunu Adalet Eski Bakanı İsmail Müftüoğlu'nun kitabından alıntılar yaparak 8 sutun.com'da yazmıştık. Türkiye'de darbeler dönemi sona erdi, Erdoğan darbe geleneğini çöpe attı derken büyük bir kalkışmayla karşı karşıya geldik. Bu darbede de ABD birinci derecede sorumludur. Hiçbir delil ve ispata gerek olmadan Pensilvanya'da bir darbeciyi korumak ve kollamak suçunu alenen işlemeye devam etmektedir. Ve Pişkin pişkin Türkiye'den delil istemektedir. Senin yaptırdığın darbenin maşası olan birinin delili sende yok mu diye sorarlar adama.

Darbe geliyorum dedi

Şunu peşinen söyleyelim. Hiçbir darbe bir günde hazırlanmaz. Hiçbir darbe arkasında egemen dış güçler olmadan yapılmaz. Hiçbir darbe finans ayağı olmadan gerçekleştirilmez. Parayı takip ederseniz suçluya ulaşırsınız. Evet Türkiye yıllarca darbeler cenneti olarak anıldı. Her 10 yılda bir sivil iktidara dizayn verildi. ABD, AB ve İsrail parasıyla darbeciler ceplerini doldururken kendilerine göz kırpanlara neler verdiklerini varın siz hesap edin. Soruyu şöyle soralım bu darbe önlenebilir miydi? Yani İstihbarat zaafı var mıydı? Bence bu darbenin olacağından Genelkurmayın, askeri birliklerin haberdar olmama ihtimali çok zayıftır. Her kışlada S3 denilen istihbarat subayları görev yapmaktadır. Yani darbeyi Silahlı kuvvetler önceden haber alabilir ve gereğini yapabilirdi. Eğer bu istihbarat subayları darbecilere çalışmıyorlarsa yada bu istihbarat subaylarının gönderdiği bilgiler Genel Kurmayda darbeci birinde toplanmıyorsa. Bu süreç içinde MİT darbeden haberdar olabilir miydi? Bal gibi de olabilirdi. FETÖ çizgisinde yayın yaparken kayyuma devredilen Sızıntı dergisinin kapaklarını Ocak ayından itibaren takip edenler darbenin izlerine rastlayabilirler. Adamlar Ocak sayısında koydukları saatle 15 Temmuz'da darbenin başlama saatinin bire bir uyması sizce tesadüf mü? Mayıs sayısında üzerinde haç olan bir kapının askeri üniformalı kişi tarafından açılması neyle izah edilebilir? Darbe olacağı söylentileri daha 1,5 ay öncesinde sokaklara kadar düşmüşken MİT'in böyle bir şeyden haberdar olmamasının anlamı 'ayakta uyuyordu' demektir.

Erdoğan darbeyi durdurdu

Sondan başa doğru devam edelim; darbeciler ilk olarak Genel Kurmayı ve tüm kuvvet komutanlarını berteraf ettiler ve karargahı ele geçirdiler. İstanbul'da Valilik, Emniyet Müdürlüğü, Belediye, AKOM ve kritik noktalara asker gönderildi. Köprü başları tutuldu. Ankara'da uçak ve helikopterlerle kendilerine sorun çıkarabilecek kritik noktalar bombalandı. Özel Harekat, Meclisu2026 Darbenin başarılı olacağına o derece inandılar ki kalkıp TRT'den illegal bildiri bile okuttular. Sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hükümet yetkilileri ve idarecileri almak kalmıştı. Erdoğan ile ilgili planları suya düşünce, Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanının açık ve net darbeye direnin çağrıları üzerine halk derbecilerin gerçek yüzünü gördü ve gereğini yaptı. İşin kırılma noktası da işte burası. Eğer Allah göstermesin hainler emellerine nail olsalardı, Darbeden haberdar olan ve gelişmeleri bekleyen diğer birlik komutanlarının darbeye ortak olmaları işten bile değildi. Sokaktaki direnişi, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın tavrını görünce ortada olanların çoğu en azından tarafsız kalarak darbe girişiminin Jandarma ve Hava Kuvvetleriyle sınırlı kalması sağlandı. Piyade ve diğer birlikler sokağa inmediler veya inemediler. Darbeciler darbe saatini erkene alarak kendilerine gelebilecek takviyelerin önünü de kesmiş oldular. Darbecilerin başarısız olacağının anlaşılması üzerine ise panik, teslim olma ve kaçma başladı. Kaçanlar arasında üst düzey ABD'li yetkililerin de olduğu söylentileri kulaktan kulağa dolaşıyor.

Darbecilerin bir kısmı satılmış

Akıllarda hala aynı soru, bu darbeyi kim yaptı veya yaptırdı. MGK'nın FETÖ terör örgütü olarak tarif ettiği Fethullah Gülen taraftarlarının bu işe kalkışacak kadar ne cesaretleri ne de imkan ve kabiliyetlerinin olmadığını hepimiz biliyoruz. Fethullah Gülen ekibi bu resimde büyük aktör ve her terör örgütünde olduğu gibi maşadır. Bu maşanın yanında, para ve makam için darbe ihanetine ortak olanların ortak motivasyonu Erdoğan karşıtlığından başka bir şey değildir. Bu psikoloji de halka tepeden bakan, devletin ve milletin sahibi benim paranoyasından doğmaktadır. Bu paşaların iktidar karşıtlığıyla kendilerini ABD ve İsrail gibi dış güçlerin kucağına attıklarını göremeyecek kadar basiretleri bağlanmıştır.

CIA bu sefer beceremedi

Gelelim darbe bir günde mi tezgahlandı hikayesine, Tayyip Erdoğan karşıtlığı üzerinden Türkiye düşmanlığı yıllardır süregelen bir tezgahtır. 17-25 Aralık bu tezgahın bir parçası idi. Kemal Kılıçdaroğlu tezgahtan bir gün önce ABD büyükelçisi Ricardone'nin ayağına kadar giderek "İmparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz" sözlerini dinlemesi FETÖ terör örgütü gibi asıl tezgahın sahiplerini süklüm püklüm dinleyeceğini göstermişti. MİT tırları üzerinde bu kadar ısrar edenlerin kimin değirmenine su taşıdığını hala görmüyor musunuz? Gezi kalkışmasının arkasında da bal gibi CİA vardı. Tomanın önünde poz verene kırmızılı kadının ABD istihbaratında çalıştığını duymayan kaldı mı? Ocak ayında Türkiye'yi ziyaret eden John Bidon'un yaptığı görüşmeler gizli ve açık toplantılarına bir göz atarsanız darbenin ayak izlerini de görürsünüz. Mesela Büyükada'da tapınakçıların bir numarası Prenses Lakablı Monika ve Türkiye'de süt fabrikatörü ile bir araya geldiği yazıldı çizildi. Türkiye karşıtı gazetecilerle toplantısı da yenilir yutulur cinsten değildi. Yine Büyükada yakın zamanda Henri Barkay toplantısı ve Graham Füller. Bunlar bizim ne alakamız var bunlarla diyebilirler. İncirlikten kalkan tanker uçakları, ABD'li generalin Erzurum ve İncirlik toplantılarıu2026 hangisini sayalım. Türkiye kendisi aleyhine iş çeviren yabancı istihbaratlar da dahil kişiler hakkında gereğini yapmalıdır.

FETÖ-PKK EL ELE

Darbecilerin yıllardır, "Diktatör, hırsız," furyalarıyla oluşturmaya çalıştığı algı yönetimini idare edenlere bir bakarsanız hainleri de arkasındaki kuklacıları da görürsünüz. Türk milletinin destansı direnişle püskürttüğü hain darbe planından sonra, darbeciler 2. Adım olarak sosyal medya ve STK'lar üzerinden direnişi değersizleştirmeye, sokağa çıkan milleti suçlamaya yönelik faaliyetlere başladılar. FETÖ ve PKK hainleri Olağan üstü hale rağmen sosyal medyada el birliği yaparak kirli kampanyalarını sürdürüyorlar. Selahaddin Demirtaş denen hain terör örgütü uzantısı, daha ilk gün yaptığı açıklamada, darbeye karşı koyanları İŞİD'ci olarak suçlamış, asıl İŞİD'cileri ortaya çıkarın diye saçma sapan bir açıklama yapmıştı. Ve FETÖ ve PKK adına sosyal medya hesaplarından algı yönetimi oluşturmaya çalışanlar, Bir Askerin kafasının kesildiği yalanını yayarak bu yalan üzerinden sözüm ona darbeye direnen kahraman halka hakaret eden suçlayan paylaşımlar yaptılar. Fitnenin boyutunu görmek için kimlerin bu paylaşımları yaptığına bir bakıyoruz. İ.K isminde biri mesala, Islahiyeden atıyor. PKK'lı olarak sözüm ona teslim olan askerlere yapılan muameleyi eleştiriyor ve diyor ki, gu2026. Yiyorsa sizi Diyarbakır'a, Cizre'ye, Mardin'e bekliyoruz o gu2026 varsa. Bu adam Islahiye belediyesinin avukatlığını yapıyor. AK Partili Belediye başkanının Akrabası PKK'lı olduğunu açık açık söylüyor en azından sempatizan olduğunu ve bu ülkede ekmek yemeye devam ediyoru2026. Varın gerisini siz hesap edin. Bu tür yalanları yayanların hesaplarının çoğuna baktım İsrail ve ABD kaynaklı buyrun siz de bakınu2026

MÜRTED İHANETİ

Darbe girişiminin ana karargahı konusunda da çok söylentiler var. İncirlik ve ABD üstleri de tabiki bu girişimde etkin oldu. Ankara'daki üss ise Akıncılar Hava üssü. Eski adıyla Mürted Üssü. Kazan ilçesine bağlı bu ovanın Mürted ismini almasının sebebi de gayet açık. Yıldırım Beyazıt ile Timur Han arasında meydana gelen Ankara Savaşının dönüm noktasını Osmanlı askerinin ihanet ederek Timur'un safına geçmesi oluşturmuştu. O gün bugün Mürted olarak anılan bu ovadaki üss uzun yıllar ABD askerleri tarafından kullanıldı. Şimdi de ABD'yı uşaklık eden Mürted'ler tarafından. Tabiiki baş mürted Pensilvanya'da oturuyor. Mürted ihaneti Türk halkının destansı direnişi ile önlendi. 1980'li yıllar ABD'ye karşı yapılan İran devrimi ile anılmıştı. 2015 sonrasına ise ABD ve İsrail güdümlü darbelerin bilinçlenen halklara etkili olamayacağını gösteren 15 Temmuz Türk devrimi damgasını vuracaktır. Ortadoğu'da ABD, AB ve İsrail kaynaklı darbeleri çöp sepetine atacak olan destansı direnişten sonra yapılması gerekenler yapılmalı, Bu darbe girişiminde rol alan ABD'li subaylar, CİA ve Mossad ajanları da dahil terörist olarak ilan edilerek gereği yapılmalıdır.