Muğla'nın Milas ilçesinde yaşayan 102 yaşındaki Yörük ninesi Hanife Gezgin, ilerlemiş yaşına rağmen halen kayıtlı olarak çiftçilik yapmaya, devlet desteğinden yararlanarak üretmeye devam ediyor.
Milas’a bağlı Menteş Mahallesi’nde yaşayan Gezgin, yaşının getirdiği zorlukların yanı sıra hayat şartlarıyla da başa çıkarak çalışma şevkiyle gençlere parmak ısırtıyor.
Zeytin ağaçlarına bakım yapan, bahçesini çapalayan ve gündelik işlerini yardım almadan kendisi gören Hanife Gezgin, "Emeksiz yemek olmaz." diyerek çevresindekilere de örnek bir yaşam sergiliyor.
Bir asrı aşan yaşıyla dikkati çeken Gezgin, uzun ömrünü doğal beslenmeye ve çalışmaya borçlu olduğunu ifade ediyor. Gezgin, "Ben bir Yörük kadınıyım. Çocukluğumda, gençliğimde göçebelik vardı. Hayvanlarımız için nerede ot varsa oraya göçerdik. Şimdi buranın otu bitti mi ovaya göçerdik. Araba yoktu, develerle göçerdik. Doğa bize ne verdiyse onu yerdik, içerdik, hayatımızı da böyle çalışarak kazandık." dedi.
Yıllar sonra göçebe yaşamı bıraksalar da hayvancılıktan, çiftçilikten ve üretmekten vazgeçmediklerini vurgulayan Zengin, Milas Ziraat Odasına kayıtlı çiftçi olarak üretim yaptığını, uzun yaşamasının çalışma ve doğal beslenmeye bağlı olduğunu dile getirdi.
Eşi Hüseyin Gezgin'i 19 yıl önce kaybettikten sonra oğlu Veli Gezgin'in yanında hayatını sürdürdüğünü anlatan asırlık çınar, şunları anlattı:
“Rahmetli kocam Yörük göçünün birinde beni görmüş ve babamdan istedi. Babam da verdi, evlendik. Çocuk sahibi olduk. Onun ölen hanımından 3 çocuğu vardı. Benim de 7 çocuğum oldu. Olanlardan birisi öldü. Kocamın eski eşinden olan 2 çocuk da öldü ama hepsine annelik yaptım, ben büyüttüm. Kızları gelin ettik, oğlanlara gelin aldık. Evler yaptık oğlanlara, kızlara çeyiz yaptık. Hep çalışarak bu yaşa geldik. Karı koca anlaştıktan sonra mutluluğun sırrı budur. Yoksa ayrılık olur, çocuklar arada kalır, rezil olur. Şimdiki insanlar çalışmak istemiyor. Hazır yemek istiyor. Hazır da var mı? Mecbur çalışacaksın. Çocukların evini, kızların çeyizini ihtiyaçlarını karşıladık böyle hep çok mutlu geçindik. Şimdi oğlumla kalıyorum. Burada da ev işlerini yaparım, oğlumun çamaşırlarını yıkarım. Zeytin zamanı gelince yine zeytin toplarım. Çalışkan olduğumuz için duramam. Emek emek zeytin toplarım, bahçemizi eker biçerim."
Gezgin, ömrü ve sağlığı el verdiği sürece tarlada çalışmaya devam edeceğini ifade etti.
"Türk çiftçisinin değerini anlamalıyız"Milas’ta kırsalda tarımın yükünü kadınların çektiğini belirten Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ise 102 yaşındaki Hanife Gezgin’in Milas Ziraat Odasının onursal üyesi olarak çiftçilik yaptığını ve devlet desteklemelerinden yararlandığını söyledi.
Türk çiftçisinin kadını ve erkeğiyle çalışkan olduğunu vurgulayan Atıcı, "Hanife ninemiz 102 yaşında halen daha tarımsal faaliyetlerini sürdürüyor. Gittim, gördüm, kendisini sahada ziyaret ettim. Bakıyorum zeytin topluyor, bakıyorum keçi, koyun güdüyor. Böyle bir insanı, kadınımızı, Yörük teyzemizi görünce duygulandım. Hanife teyzemiz 102 yaşında benim de onursal üyem. En yaşlı üyem. Bu gerçekten takdire şayandır, dünyaya da örnektir." diye konuştu.
Günümüzde 50 yaşına merdiven dayayan insanların kendi ihtiyaçlarını göremediğini anlatan Menteş Mahalle Muhtarı Bayram Arıcı ise 102 yaşındaki Hanife ninenin topluma örnek, mahalle halkıyla iç içe bir yaşam sürdürdüğüne dikkati çekti.
Hanife Gezgin'in yaşamıyla topluma örnek olduğunu vurgulayan Arıcı, "Bugün 102 yaşında olmasına rağmen bir düğüne, mevlide kendi imkanlarıyla gidip gelebilen doğal bir insan. Doğduğundan beri çobanlıkla, tarımla uğraştığı için bunu bugün de o günkü şevkle sürdürüyor. Ben onu 102 yaşında değil de sanki 50 yaşında bir insan gibi görüyorum." dedi.
Arıcı, 102 yaşındaki Hanife ninenin kendi işini kendisinin görmesinin gurur verici ve örnek olduğunu kaydetti.