Ezgi Çelik / Ankara-
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, her sene krize sebep olan 1 Mayıs kutlamalarına yönelik açıklamalarda bulundu. Yalçın, kendi federasyonlarının 1 Mayıs'a bakış açılarını Milat'a anlattı.
- 1 Mayıs için Taksim'e başvurdunuz. Ancak izin çıkmadı. Kahramanmaraş'ta kutlama kararı aldınız. Yaşanan süreci anlatır mısınız?
Türkiye'nin en büyük konfederasyonu ve emek hareketi olarak, bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Taksim Meydanı'nda kutlamak için İstanbul Valiliği'ne başvuruda bulunduk. 1 Mayıs kutlamalarını Taksim'de gerçekleştirmek istememizin nedeni, ne Taksim'i kutsal kabul etmek ne de tabulaştırmaktı. 1 Mayıs'larda anarşizm ve vandalizm görüntülerine sahne olan Taksim Meydanı'nda barışçıl bir gösteri yapmak, toplumla el ele bir kutlama gerçekleştirmek istiyorduk. Bu yaklaşımla, toplumsal uzlaşıya katkı vermek, terörle mücadeleye toplumsal destek sağlamak, barışçıl ve çatışmasız 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirilebileceğini göstermeyi hedefliyorduk. Taksim Meydanı'ndan, emperyalist ve kapitalistlere "sömürüye son verin", emperyalizmin kuklası terör örgütlerine ise "silahı bırakın" şeklinde haykıracaktık. Milletimize de "Güçlü Türkiye için hep birlikte" çağrısında bulunmayı amaçlıyorduk. Ancak, Türkiye'nin birliğine ve dirliğine katkı yapacak bu başvurumuza İstanbul Valiliği tarafından olumsuz cevap verildi.
Adil bir dünya için
- Peki neden Kahramanmaraş'ı tercih ettiniz? Kutlamanın teması ne olacak?
Konfederasyon olarak, ısrarlarımıza rağmen İstanbul Valiliği'nin kararını değiştirmemesi üzerine 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü milli mücadelede bağımsızlık meşalesini yakan, Kurtuluş Savaşı'nda emperyalistlere ilk meydan okumayı yapan medeniyet ve fikir dünyamızın zirve şehirlerinden Kahramanmaraş'ta kutlama kararı aldık. Bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü "Güçlü memur, büyük Türkiye ve adil bir dünya için emeğin kahramanları Maraş'ta" temasıyla tüm çalışanlar ve halkımızla birlikte kutlayacağız. Güçlü memurun güvenceli istihdamla, Büyük Türkiye'nin mali, sosyal ve özlük haklarla donatılmış güçlü memurla, Adil Bir Dünya'nın ise lider ve öncü Büyük Türkiye'yle mümkün olabileceğini tüm halkımıza ve insanlığa haykıracağız.
İnsanlık katili devletler
-Küresel güçlere ve emperyalistlere bir mesajınız olacak mı?
Öncelikle Büyük Türkiye'nin önünü kapatmak, yolunu tıkamak, hızını kesmek için emperyalistler tarafından desteklenen terör örgütlerini ve onların ağa babalarını lanetleyeceğiz, protesto edeceğiz. Türkiye'nin bölgesel ve küresel güç olmasını engelleyen terör belasından ve terör örgütlerinden kurtuluşun reçetelerini kamuoyuyla paylaşacağız. Karabağ'ı işgal ederek Azeri kardeşlerimizi yurdundan yuvasından eden Ermenistan'ı, Filistin'de kadın, çocuk, yaşlı demeden katliamlarını sürdüren katil devlet İsrail'i, Suriyeli yüz binlerce masumun ölümünden, milyonlarca insanın evsiz barksız kalmasından sorumlu Katil Esat ve rejimi ile suç ortağı Putin'i tel'in edeceğiz. İslam dünyasına ümmet için, mazlumlar için, insanlık için bir olun, birlik olun çağrısı yapacağız. İnsanlığı bu katillere ve canilere karşı ortak hareket etmeye davet edeceğiz.
Vandalizmle birlikte olamayız
-Dünya'da 1 Mayıslar emek hareketinin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak hep birlikte kutlanırken, Türkiye'de bu birliktelik neden sağlanamıyor?
Dünya'da da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün tam birlik içinde kutlandığı söylenemez. Gerçekten demokratik, özgürlükçü ve huzur içinde kutlanan ülkeler var. Ancak, ölümlerin ve yaralanmaların vuku bulduğu kutlamalar da az değil. Bu noktada dünyanın neresinde olursa olsun emek örgütleri bir özeleştiri yapmak durumunda. Dünyada emek hareketi, barışçıl gösteri yapma, provokasyonlara gelmeme noktasında rüştünü ispatlamalıdır. Bu durum hem çalışanların hem de toplumların sendikalara bakışını değiştirecek, sendikalara olan güveni artıracaktır. Bize gelince, Türkiye'de bazı emek örgütleri halen radikal ve marjinal, ideolojik grupların tesirinden kurtulabilmiş, illegal unsurlardan aranabilmiş değil. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları başta olmak üzere tüm eylem ve etkinliklerde bu marjinal gruplar emek örgütünü ve üyelerini anarşizm ve Vandalizm'in kucağına itiyor. Maalesef, kimi emek örgütleri de bu Vandallara karşı tedbir almıyor, almadıkları gibi bu illegal grupların hareketlerine göz yumuyor hatta alan açıyorlar. Bu barışçıl kutlamalardan rahatsız olan marjinal gruplar geçmiş dönemde ortak gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamasını sabote ettiler, Türk-İş Başkanını kürsüden attılar, Memur-Sen Genel Sekreterini platformdan iterek kolunu kırdılar. Bu tür radikal ve illegal örgütleri kutlamalara davet eden bazı sendika ve sivil toplum kuruluşları, yapılan saldırıları net bir dille kınamadılar bile. Öyle ki, miting alanına terör örgütlerinin flamaları, terörist başının resimleri getiriliyor. Bir tek uyarı yok. Doğrusu bu duyarsızlıklar bizi rahatsız etti. Bunun üzerine 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü, terörle arasına mesafe koyamayan, onların propagandasını yapmaktan imtina etmeyen kuruluşlarla artık kutlamama kararı aldık. Bu çerçevede 2012 yılından bu yana Memur-Sen olarak tema-şehir ilişkisi üzerinden belirlediğimiz farklı illerimizde temalı kutlama yapıyoruz.
Çukur siyaseti yapanlar
-Israrla 1 Mayıs'a ideolojik anlamlar neden yükleniyor? Asıl amaç nedir?
Bazı emek örgütlerinin amacı emeğin sesini duyurmak, onların dertlerini dile getirmek, çözümler üreterek alanlardan iktidara seslenmek değil. Tek amaçları var: İdeolojilerinin sembollerini ve sloganlarını alanlara taşıyarak direnç alanı oluşturmak, her geçen gün eriyen tabanlarını canlı tutmak. Çukur siyasetinin emrinde hareket eden, emeğin ve milletin sesi olmayan örgütlerin artık dünyada da, Türkiye'de de yeri yok. Bunlar zamanla eriyip gidecekler. Çünkü, toplumda ve çalışanlar nezdinde bir karşılıkları kalmadı, bağları tamamen koptu.
Güvenceli istihdam istiyoruz
-4/C'liler, 4/B'liler ve memur işi yapan üniversiteli işçiler kadro bekliyor. 1 Mayıs'ta bu talebe yönelik hükümetten bir adım bekliyor musunuz?
Memur-Sen olarak, iş güvencesinin kırmızı çizgimiz olduğunu sürekli söyleye geldik. Bu kararlılığımız artarak devam ediyor. Bu yıl da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının ana gündemlerinde biri güvenceli istihdam olacak. Asgari ücrete yüzde 30'lara varan artışı olumlu buluyoruz. Ancak, yetmez diyoruz ve asgari ücretin dört kişilik bir ailenin geçimini sağlayacak miktara çıkarılmasını bekliyoruz. Sayıları 700 binleri aşan taşeron işçilerin köle gibi çalıştırılmasına itiraz ettik, itiraz etmeye devam ediyoruz. Taşeron işçilerin özel statülü sözleşmeli personel yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tüm taşeron işçilerin kadroya alınmasını bekliyoruz. Yine 4-C'liler, 4/B'liler ve memur işi yapan üniversiteli işçiler başta olmak üzere tüm sözleşmeliler için kadro talebimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. 3. Dönem Toplu Sözleşmelerinde karar altına aldığımız, Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda belli aşamaya getirdiğimiz fiili hizmet tazminatı başta olmak üzere taleplerimizi de 1 Mayıs'ta alanlardan haykırarak hükümetin taleplerimizin gereğini bir an evvel yerine getirmesi için çağrıda bulunacağız.
Yeni bir anayasa talebi
-Gündemleriniz arasında Yeni Anayasa var mı?
Memur-Sen olarak kurulduğumuz günden beri demokratik, sivil ve özgürlükçü Yeni Anayasa talebini sürekli gündemde tuttuk, tutmaya devam ediyoruz. 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği başta olmak üzere birçok anayasa değişikliğinde öncü rol oynadık, liderlik yaptık. Bugün de cunta bildirisi 82 Anayasası'nın yerine milletimizin bildirisi olacak Yeni Anayasa'nın millet iradesiyle yapılmasına, yazılmasına ve kabul edilmesine güçlü bir şekilde destek veriyoruz. Milletimizin bu talebini daha güçlü dile getirmek ve yönetmek için Türkiye Anayasa Platformu kurduk. Cumhurbaşkanımızın katılımı ve "Yeni Anayasa Hep Birlikte" temasıyla ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Yeni bölgesel toplantılar da planlıyoruz. Bu anlayışla, 1 Mayıs mitingimizi Yeni Anayasa mesajları verme fırsatı olarak değerlendireceğiz ve Kahramanmaraş Meydanı'ndan Yeni Anayasa talebimizi yükselteceğiz.
Herkesi davet ediyoruz
- 1 Mayıs için Türkiye kamuoyuna bir çağrınız var mı?
79 milyona ve tüm Türkiye'ye çağrımız Hacı Bektaş-ı Veli'nin ifadesiyle olacak: "Bir olalım, iri olalım, diri olalım". Tüm çalışanları ve halkımızı Kahramanmaraş Meydanı'a bekliyoruz. Gelin hep birlikte bu meydandan emperyalistlere gözdağı verelim. "Güçlü Memur, Büyük Türkiye ve Adil Bir Dünya" için el ele, gönül gönüle verelim. İnsanlığın, ümmetin ve çalışanların gelecek umudunu çoğaltalım.