'Türkiye namusumuzu kurtardı'

YPG/PKK zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyeli Kürtler, Türkiye'ye büyük bir minnet duyuyorlar.

Suriye'deki iç savaştan kaçan çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 30 bin Suriyeli Kürt, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) oluşturulan Şanlıurfa'daki Suruç Çadır Kenti'nde yaşamını sürdürüyor.

Kendilerine sunulan imkanlardan dolayı Türkiye'ye minnet duyan Suriyeli sığınmacılar, topraklarında çatışma olmamasına rağmen terör örgütü YPG/PKK'nın baskı, şiddet ve zulmü nedeniyle evlerine dönememenin de üzüntüsünü yaşıyor.

Ülkelerinde artık silah ve bombaların yerine barış ve huzurun hakim olmasını isteyen Suriyeliler, Afrin bölgesinde sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla sonuçlanmasını temenni ediyor.

Terör örgütü DEAŞ'ın Tel Abyad'a saldırması üzerine köylerinden kaçarak Türkiye'ye sığınan Abdullah Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkelerine geri dönmek istediklerini ancak köylerinin terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde olduğunu söyledi.

Ahmed, "Bölgede terör örgütü bulunduğu için ve güvenli bir ortam olmadığı için geri dönemiyoruz. Biz eğer dönersek zulüm görmekten korkuyoruz. İnsanları zorla askere götürüyorlar. Biz çocuklarımızın güvenliğini düşünüyoruz. Orada savaş devam ettiği için dönemiyoruz." diye konuştu.

"Onlar Kürt değil, Kürtler zulüm yapmaz"

Terör örgütü DEAŞ'tan kaçtıklarını ancak daha sonra bölgeyi işgal eden YPG/PKK'nın evlerine ve arazilerine el koyduğunu kaydeden Ahmed, bölgenin bir an önce terör örgütünden temizlenmesini beklediklerini ifade etti.

Türkiye'de güven içinde yaşamlarına devam ettiklerini vurgulayan Ahmed, şöyle konuştu:

"YPG/PKK, savaşmaya değil eşyalarımızı çalmaya geldi. Biz her şeyimizi bırakarak Türkiye'ye sığındık. Elhamdülillah şimdi sağ ve selametteyiz. Türkiye olmasaydı namusumuz kirlenirdi, Türkiye namusumuzu kurtardı, Şengal'deki gibi kadınlarımızı satarlardı. Orada bizim eşyalarımızı çaldılar, üstüne de kalkıp tehditler gönderiyorlar. Oradaki yakınlarımıza eziyet ediyorlar. Onlarda merhamet yok, DEAŞ'tan bir farkları da yok."

"Öcalan'ın fotoğrafının Suriye topraklarında ne işi var?"

Ahmed, terör örgütü mensuplarının Kürt olamayacağını dile getirerek, Kürtlerin zulüm yapmayacağını anlattı.

Terör örgütü Suriye'de faaliyet göstermese niye Türkiye vurmak zorunda kalsın" diyen Ahmet, şöyle devam etti:

"Terör örgütü YPG ve PKK aralarına perde koyuyorlar, 'iş birliği içinde değiliz' diyorlar. Eğer YPG 'sadece Suriye'deki Kürtler için mücadele ettiğini' söylüyorsa, o zaman Abdullah Öcalan'ın fotoğrafını oraya niye asıyor? Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının Suriye topraklarında ne işi var? Terör örgütü PKK, 'sadece Türkiye'ye karşı mücadele ettiğini' söylüyor, o zaman Suriye'de ne işi var. Terör örgütü Suriye'de faaliyet göstermese niye Türkiye vurmak zorunda kalsın. Eğer terör örgütü olmazsa Türkiye orada savaşmak zorunda kalmaz. Türkiye niye Kuzey Irak'taki Kürtleri vurmuyor? Çünkü orada terör örgütü yok, çünkü terör örgütü burada zulüm yapıyor." ifadelerini kullandı.

"Topraklarımızı görerek ölmek istiyoruz"

Osman ve Fatma Hasan çifti de ülkelerini çok özlediklerini belirterek, doğup büyüdükleri topraklarda ölmek istediklerini kaydetti.

84 yaşındaki Osman Hasan, terör örgütlerinin yaşadıkları Ayn el Arap'a (Kobani) saldırması üzerine çocukları ve yakınlarıyla Türkiye'ye sığındıklarını anlattı.

İki katlı evinin terör örgütleri tarafından yıkıldığını, geride hiçbir şeylerinin kalmadığını ifade eden Hasan, "Burada her şeyimiz Türk devleti tarafından karşılanıyor ama biz topraklarımızı çok özledik. Sabrediyoruz ki ülkemize dönelim. Yeter ki topraklarımızda barış, huzur ortamı sağlansın. Biz yaşlıyız, hastayız, topraklarımızı görerek ölmek istiyoruz. Allah'tan bunu istiyoruz, diliyoruz. Oğlum şimdi Suriye'de bizi yanına alacak ama savaş devam ettiği için gidemiyoruz. İnşallah terör bölgeden temizlenirse, güvenli bir ortam oluşursa döneriz." ifadelerini kullandı.