'Oruç kalkandır'

Ramazan ayı ibadet ayıdır, yardımlaşma ayıdır, kaynaşma ayıdır, rahmet ve mağfiret ayıdır. Ramazan ayı her şeyden önce oruç ayıdır. Yüce dinimiz İslamiyet'in beş temel esasından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan orucu müslümanlar üzerine farzdır.

DOÇ. DR. DURAK PUSMAZ

Ramazan ayı, müminler için dini yaşayış ve heyecanın doruk noktada olduğu, neşe ve hareketle geçen bir aydır. Onun için müslümanlar bu ayın gelmesini sabırsızlıkla beklerler, adeta iple çekerler. Ramazan orucu müslümanlar üzerine farzdır. Bu konuda Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerimde şöyle buyurmuştur: "Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı. Umulur ki oruç sayesinde kötülüklerden sakınırsınız/Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varırsınız." (Bakara,185)

Bütün ümmetlere farz kılınmış

Ayeti kerimede dikkatimizi çeken bir husus "Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı" ifadesidir. Demek ki oruç, dini hayat ve nefis terbiyesi bakımından son derece önemli bir ibadet olduğu için yüce Rabbimiz gelmiş geçmiş bütün peygamberlere ve ümmetlerine farz kılmış, insanlığın bütün dini tarihi içerisinde geniş uygulama alanı bulmuştur. Onun için zamanımızda dahi bütün dinlerde şekli ve zamanı farklı olmakla beraber oruç ibadeti vardır.

Birlik ve beraberliğe açılan kapı

Yüce Allah dileseydi bir ay oruç tutmayı farz kılardı, bu ayın tayinini serbest bırakırdı, isteyen istediği ayda oruç tutabilirdi. Çeşitli hikmetine binaen öyle yapmamış, hep beraber topluca oruç tutmamızı ve topluca bayram yapmamızı emretmiştir. Onun için dünyanın her tarafında bulunan bütün insanlar aynı anda ve günlerde oruç tutarlar, aynı günde bayram yaparlar. Bu, aynı zamanda İslam dininin birlik ve beraberliğe verdiği önemi de ortaya koymaktadır.

Oruç insanı kötülüklerden korur

Ayeti kerimede dikkatimizi çeken son husus da "Umulur ki oruç sayesinde kötülüklerden sakınırsınız/Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varırsınız" ifadesidir. Gerçekten bütün ibadetlerimizin -bu arada orucun- diğer hikmetleri yanında asıl gayesi nefsi terbiye etmek, insanı kötülüklerden korumaktır. Onun için Sevgili Peygamberimiz: "Oruç kalkandır." (Buhari, Savm, 2, 9) buyurmuştur. Kalkan, muharebe meydanında düşman tarafından gelen ok ve benzeri tehlikeli şeylerden askeri koruduğu gibi, oruç da insanı dünyada günahlardan, ahirette ise cehennem ateşinden korur. Oruç sayesinde insan kötülüklerden korunma özelliği kazanır.

Oruçla kötülük birarada bulunmaz

Öyle kimseler vardır ki bir taraftan ibadetlerini yaparlar, diğer taraftan her türlü kötülüğü işlerler. Bunlar ibadetlerden maksadın ne olduğu şuuruna erememiş, bilinçli ibadet yapan kimseler değildirler, adet olduğu için ya da başka gayelerle ibadet yapıyorlardır. Bunların, ibadetlerinden nasipleri yoktur. Bu husus Peygamber efendimiz tarafından hadisi şeriflerde gayet açık olarak belirtilmiştir. Efendimiz bir taraftan midelerine oruç tutturup diğer taraftan her türlü kötülüğü işleyenler hakkında şöyle buyurmuşlardır: "Nice oruç tutan vardır ki orucundan nasibi ancak aç ve susuz kalmasıdır, başka sevap alamaz ve nice de geceleyin kalkıp namaz kılanlar vardır ki, namazdan nasibi sadece uykusuz kalması olur." (İbn Mace, Sıyam, 21)