'İslam ülkesi'nden terör örgütüne rekor bağış!

Suudi Arabistan güya terör örgütü DEAŞ'tan temizlenen, ardından terör örgütü PKK/PYD'ye bırakılan Rakka için 100 milyon dolar bağışta bulundu. Bu alanlarda hakim olan örgüt ise PKK'nın uzantısı YPG'nin ana unsur olduğu SDG'nin kontrolünde bulunuyor.

Suudi Arabistan'ın 12 Temmuz'da Brüksel'de yapılan DEAŞ Karşıtı Küresel Koalisyon toplantısında Suriye'nin DEAŞ'tan alınan kuzeydoğusu ve Rakka kentinin restorasyonu ve istikrarının sağlanması için 100 milyon dolar taahhütte bulunduğu açıklandı. Suudi Arabistan'ın Washington D.C. Büyükelçiliği, "Bu katkı, hayatları kurtaracak, yerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşünü sağlayacak ve DEAŞ'ın Suriye'yi ve komşularını tehdit ederek yeniden ortaya çıkmamasını ve uluslararası topluma karşı saldırılar planlamamasını sağlayacak" açıklamasında bulundu.

TOPLAM YARDIM 300 MİLYON DOLAR ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise Washington'ın Riyad yönetiminin "cömert katkısından" ötürü memnun olduğunu dile getirdi, teşekkür etti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ'tan kurtarılan bölgeler için koalisyon ortaklarının taahhütte bulunduğu yardım miktarının toplam 300 milyon dolara çıktığını açıkladı.

Suudi yardımının bölgede tarım, eğitim, yol çalışmaları, enkaz kaldırma ve kullanım suyu gibi alanlarda harcanacağı bildirildi. Suudi Arabistan'ın Rakka konusunda ABD ve terör örgütü YPG ile 'yakın bir görüntü' vermesi ise yeni bir durum değil. Suudi Arabistan Körfez İşleri Bakanı Samir es Sebhan, Ekim 2017'de, ABD'nin DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk ile Rakka'nın Ayn İsa bölgesi ve bazı köylerini ziyaret etmişti.

BAE'DEN 50 MİLYON DOLAR Suudilerin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri de temmuzda Rakka için 50 milyon dolar yardım vereceğini açıklamıştı. DEAŞ, 2014'te ele geçirdiği Rakka'yı başkent ilan etmiş ve 3 yıl kontrolü altında tutmuştu. ABD'nin liderliğinde kurulan SDG ise Haziran 2017'de Rakka'ya kara harekatına başlamış, birkaç ay içinde kontrolü sağlamıştı. Terör örgütü YPG'nin ana unsur olduğu SDG'nin hakimiyeti ele almasının ardından bölgede çok sayıda insan hakları ihlali yapıldığına dair işaretler bulunuyor.