'Her silah ticaretinin altından İsrail çıkıyor'

Myanmar'dan Güney Sudan'a, savaş ve insanlık suçları işlendiği gerekçesiyle ABD ve Avrupa tarafından her türlü askeri teçhizat konusunda ambargo uygulanan her zalim rejim, soluğu kural tanımaz İsrail'de alıyor. İnsan hakları aktivistleri ise İsrail'in bu karanlık ticari ilişkilerine ışık tutmak için çaba sarf ediyor.

İsrail'in henüz Myanmar hükümetiyle olan bağlarının detaylarını açıklamamasına rağmen, El-Cezire'nin ilgili haberinde bahsi geçen devlet arşivlerine göre; İsrail Myanmar'a devriye botları, silahlar ve gözetleme ekipmanları gibi askeri teçhizatlar sattığı belirtiliyor. Bunun yanı sıra, Myanmar'ın özel kuvvetleri de İsrail tarafından eğitiliyor.

İnsan hakları aktivistleri, İsrail'in, aktif olarak katliam, etnik temizlik ve soykırım yapan rejimlerle olan uzun ve karanlık tarihini açığa çıkarmak için gösterdikleri çabayı artırıyorlar.

ABD ve Avrupa'nın silah ambargosuna meydan okurcasına Myanmar'a silah göndermesinin ayyuka çıkmasından sonra, sahne ışıkları bir kez daha İsrail'in zalim rejimlerle olan ticari ilişkisine çevrildi.

Myanmar'ın, ülkede azınlık olan Rohingyalı Müslümanlara yönelik "etnik temizliğin kitabı"nı yazmasından dolayı geçen ay Birleşmiş Milletler tarafından lanetlenmişti. Geçen haftalarda yüz binlerce Rohingyalı'nın, köylerinin kundaklanması, karşılaştıkları katliamlar ve yaşadıkları sistematik tecavüzler kanıtlandıktan sonra komşu ülke Bangladeş'e kaçtığı rapor edilmişti.

İsrailli firmalar ayrıca, ABD ve Avrupa'dan askeri teçhizat ve gözetleme ekipmanları temin edemeyen ve 2013'ün sonlarından beri sivil savaşla cebelleşen Güney Sudan'daki milislere yönelik ambargoyu da deliyorlar. Ülke içindeki çatışmalarda bugüne kadar yaklaşık olarak 300 bin Sudanlı'nın öldüğü tahmin ediliyor.

"Hesabı sorulmadığı sürece bu zalimlikler neden son bulsun ki?"

İsrail'in bu tarz rejimlerle olan ticari ilişkilerine ışık tutma konusunda teşebbüste bulunmak adına İsrail mahkemelerine birçok dilekçe sunan ve bir insan hakları avukatı olan Eitay Mack, "Bu davalar, paralı askerlerin ve birtakım yetkililerin bulaştığı savaş suçları soruşturmalarının hızlandırılması üzerine kuruldu." dedi.

El-Cezire'ye açıklama yapan avukat Mack, "Birçok Batılı devlet silah satar, fakat İsrail'i bu konuda diğerlerinden ayıran özellik şudur: Nerede bir insanlık suçu ya da savaş suçu işleniyorsa, orada İsrail'in varlığını görürsünüz." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Silah satan şirketler ve bu ticaretleri sessizce onaylayan yetkililerden bunların hesabı sorulmalıdır. Öteki türlü bu zalimlikler neden son bulsun ki?"