Maçın kendileri adına iyi geçtiğini söyleyen Şenol Güneş, "Oyun olarak da üstündük. Rakibin gücünü biliyorduk. Savunma anlayışı ve baskısını iyi biliyorduk. 1-0 mağlup duruma düşmemize rağmen kazanmak bizim için güzeldi. Yorulduk ama mutlu olarak ayrıldık. Oyuncularımın hepsine, yetenek ve gayretlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Ama en önemlisi taraftardı. Oyundan hiç düşmediler. Rakibin direncini kırmak da bizim için önemliydi. Bu maçtan sonra da formsuz olduğum söylenecek. Bugün benim bir şey yaptığım yok, bana göre taraftar benden fazla iş yaptı. Puan kayıplarımız oluyor, hatalarımız oluyor.
Değişiklikler sonuç olarak yansıdığı zaman güzel oluyor. İlk golü zorla yedik, ikinci golü de az daha zorla yiyorduk. Her maçta bunları yapıyoruz. 20 pozisyona giriyorsak, zor gol atıyoruz. Kaçırdığımız ve yediğimiz gollere baktığınız zaman oyun üstünlüğünden kayıplarla döndük. Ama bugün olmadı. Bir pozisyonda yine golü yiyorduk, Allah'tan takımın en uzun boylu oyuncusu (!) geldi de kafayla topu çıkardı" dedi.
"Tolgay'ın oyundan düşmesini beklerken tam tersi oldu"
Oyuncuların formunun çok önemli olduğunu söyleyen Şenol Güneş, "Biz olmasak bile oyuncular çıkıp topunu oynar. Bugün oynamayan oyuncular tabii ki bizim için önemli ama oynayanlar önemli. Mesela Tolgay'ın oyundan düşmesini beklerken, tam tersine bir anda motoru açıldı. Bundan çok daha fazla pozisyona girdiğimiz, az pozisyon verdiğimiz maçlarda puan kayıpları yaşadık. Bu nedenle benim formsuz olduğum yönünde eleştiriler yapılacak. Biz kendimizi ligdeki her maçta favori görüyoruz. Bayern maçında favori olarak çıkmadık. Direndik ama ikinci yarıda düştük oyundan. Perşembe günü de maçımız var, hafta sonu da var. Önemli rakiplerle oynayacağız. Ofsattan golle kaybedebilirdik, Ricardo'ya penaltı da vardı. Ama bunları konuşmaktansa niyeti okumak önemli. Dikkatli konuşuyorum. Disiplin Kurulu'na gittiğim için kendimden utanç duyuyorum" dedi. Orta sahada iki yönlü oynayacak oyuncuların olduğunu da söyleyen Güneş, "Rakiple boğuşabilecek oyuncularımız vardı. Babel düşündüğümün altında oynadı. İçeriye girebilecek bir oyuncuydu. Vagner de ezildi biraz orada. Adriano'yu öne çekip, Tosic'i kenara aldık. Negredo oyuna girdi, Caner'i oyuna aldım. Sağdan ve soldan orta gerekiyordu. Çünkü merkezi iyi kapatan bir rakip vardı karşımızda. Attığımız ortaların etkili olması için, forvetlerin de etkisinin olması gerekiyordu. Bu maçta takımın fiziki olarak ne kadar gideceğini ben de bilmiyordum. Soru işaretleri vardı. Bazı oyuncular daha etkili oldu" ifadelerini kullandı.
"Hedefimiz Başakşehir ve Galatasaray'ı geçmek"
Bu karşılaşmanın öncesinde önlerinde 3 takım olduğunu sözlerine ekleyen Şenol Güneş, "Bu maçı kazanarak averajla da olsa Fenerbahçe'yi yakaladık ve 3. sıraya çıktık. Bizim açımızdan iyi bir yer değil tabii ki bu. İkinci yarıdaki 4 puan kaybı bizim için iyi olmadı. Bizim maçtan önce Bursa'nın sahası halı gibiydi, bizden sonraki maçta yine halı gibi oldu. Hatalar da yaptık burada. Ne kadar güzel futbol oynanırsa, o kadar iyi olur. Şu anda önümüzde Başakşehir ve Galatasaray var, onları yakalamak istiyoruz. Fenerbahçe, Trabzonspor ve Kayserispor'un iyi futbol oynadığını düşünüyorum. Maç sıkışıklığı var ve olacak da. Rakiplerin oynamadığı bir hafta içi durumu var. Büyük takım olmanın karşılığı bu. Kenarda oynayabilecek oyuncular da var. Bunlarla birlikte bu dönemi aşmak niyetindeyiz. Önce kupa maçı, arkasından lig maçları var" diye konuştu.
"Quaresma bugün iyi çalıştı"
Aykut Kocaman'ın elini sıkmasıyla ilgili olarak sorulan soruyu yanıtlayan Güneş, "Toplantıdan sonra Aykut Hoca'nın elini sıkacak mısınız diye soru sordular. Ne alakası var. Bizi yumurta vurdurur gibi vurdurmaya ne gerek var. Aykut, Konya'dayken, buradayken hep tokalaşmışızdır. Ben sadece, birisinin beyanatı varsa benimle tokalaşmayacağına dair, o zaman yanına gitmem. Söyleyeni kurtarmak için gitmem yanına. Şahsımla ilgili çok yazılan çizilenler var. Sözleri ağırlaştırıp hakarete varan duruma getirmesinler. Kazanmak da önemli averaj da önemli. Ama en önemli şey futbol oynamak. Tepeye çıkıp ilk sırayı alırsak o zaman güzel şeyler konuşulur. 6 puan alacağımız maçlar vardı, bunları kaybettik. Şimdi tek düşüneceğim kupadaki Fenerbahçe maçı ve ardından Trabzonspor maçı. Bugün orta sahayı kalabalık tutmuştuk. Quaresma bugün iyi çalıştı. Geriye gidip gelmelerde çok iyiydi. Bugün onun adına çok sevindim. Bu kadar etkin hücuma çıkan bir oyuncu olarak gol sayısı düşüktü. Bugün böyle büyük bir maçta 2 gol atması hem onun adına, hem takım adına hem de onu sevenler adına çok önemliydi" açıklamasını yaptı.
"Biz kazanırken, hakemin yardımı olduğunu düşünmüyorum"
Oğuzhan'ın gece fenalaştığını ve ateşinin çıktığını sözlerine ekleyen Şenol Güneş, "Maç toplantısında oynamak istediğini söyledi ama ateşi yeniden çıkabilir. Kendisi istedi ancak ben doktorla konuştum. Hatta maç içinde doktoru arayıp yine ateşinin çıktığını söylemiş. İstek olabilir ama oyuncuların bazen görüşleri zayıf olabiliyor. Hakemle ilgili olumsuz şeyler söylenebilir. Bugünkü maçı biz kazanırken, hakemin yardımı olduğunu düşünmüyorum. Ofsaytla ilgili rakip takım antrenörü ve sizler söylediniz. Ama maça tarafsız gözle baktığınız zaman hakemi konuşmak, hem futbola hem de hakeme haksızlık olur. FIFA hakemlerimizin futbol oynatmaya yönelik maç yönetmesini istemek suç unsuru değil. Gerçeklerimizi göstermek suç unsuru değildir. Ne diyor rakip takım antrenörü, bana göre ofsayt diyor. Bugün top kaç dakika oyunda kaldı bilmiyorum ama bizim bu süreyi yükseltmek için çabalamamız gerekiyor. Bana göre Cüneyt Çakır, Türkiye'nin en iyi hakemi. Cüneyt Çakır'la maç kaybediyoruz, Fırat Aydınus'la zor kazanıyoruz. Ama bunlara bakarak, o gelsin, bu gelmesin demek olmaz. Bugün eksik oyuncular vardı ama kazandık. İlk yarıda çok kötü puanlar kaybettik. Bu yarıda da Bursa ve Konya'ya puan kaybettik. Puan hedefimiz yok çünkü önümüzde 2 takım var. Ben kayıpsız gitmek istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.