Devlet güvenliğine karşı komplo kurma iddiasıyla tutuklanan siyasi yöneticilerin savunma heyeti üyesi avukat Abdulaziz es-Sayd, konuya ilişkin başkent Tunus'ta basın toplantısı düzenledi.
Avukat Sayd, "var olmayan bir davayı varmış gibi gösterdiği için" bugün Adalet Bakanı Ceffal hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Müvekkillerinin devlet güvenliğine karşı komplo kurmakla suçlandığı dosyanın "hiçbir delil ve eylem olmadan" nasıl açıldığı konusunda soruşturma açılması için şikayette bulunduklarını kaydeden Sayd, dava dosyasında bulunan tek şeyin, soruşturmayı yürüten hakimin sanıklara "Birbirinizi tanıyor musunuz?" sorusu olduğunu belirtti.
Avukat Sayd, ikinci suç duyurusunun ise 11 Şubat'ta telefonuyla gözaltına alınan Ulusal Kurtuluş Cephesi yöneticilerinden Şeyma İsa'nın telefonunun sosyal medyada aktivistlerle iletişim kurmak için kullanılmasıyla ilgili olduğunu dile getirdi.
Müvekkili İsa'nın gözaltına alınması ve tutukluluğu sırasında ona ait telefonun kullanıldığını ve gerçeği öğrenmek için eski İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin ve teknik polis hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.
Tunus'ta 11 Şubat'ta "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçlamasıyla Nahda Hareketi'nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki ve iş adamı Kemal Latif'in gözaltına alınmasıyla" başlayan ve siyasiler, gazeteciler, aktivistler, hakimler ve iş insanlarını kapsayan gözaltı dalgası devam ediyor.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, şubatta başlayan dalganın ülkede bazı siyasilerin, "devletin güvenliğine karşı komplo kurma ve ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlarından" kaynaklandığını söylemişti.
Eski Tunus Meclis Başkanı, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, 17 Nisan'da güvenlik güçlerince iftar vakti evine düzenlenen baskında gözaltına alınmış, 48 saatlik savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği Tunus Asliye Mahkemesince 20 Nisan'da "devlet güvenliğine karşı komplo kurmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Bunun ardından, güvenlik güçleri, Nahda Hareketi ile Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin bazı kentlerdeki merkezlerini kapatmıştı.