Silah ruhsatlarıyla ilgili yeni karar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 108. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu''nda konuştu. Soylu, ''Silah ruhsatlarının basımını Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze veriyoruz, orada basılacak. Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, göçmenlere nüfus bilgilerini içeren bir belge veriyor. Onu da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz basacak'' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, silah ruhsatları ile göçmenlere verilen nüfus bilgilerini içeren belgenin, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde basılacağını bildirdi.

Bakan Soylu, Eğitim Daire Başkanlığı'nda düzenlenen 108. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu'nda yaptığı konuşmasına, Bursa'daki sel felaketinde yaşamını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyerek başladı.

Kaymakamların, vatandaşlara karşı sergiledikleri ya da sergileyecekleri tutumdan dolayı sorumluluklarının bulunduğunu belirten Soylu, kaymakam adaylarından beklentilerinin büyük olduğunu ifade etti.

Soylu, 15 Temmuz 2016'dan sonra 400 kaymakamın göreve başladığını belirterek, bu sayının, mevcut mülki idare amirlerinin 5'te birine denk geldiğini bildirdi.

Bunun, özellikle 15 Temmuz'un ortaya koyduğu tahribatları gidermek ve bu kurumu güçlendirmek adına önemli bir değişim olduğuna işaret eden Soylu, 15 Temmuz'un sadece bir darbe girişimi olmadığını, yeni bir vesayet girişimi olduğunu söyledi.

Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bakın bugün sınırımızın hemen güneyinde çok büyük bir karmaşa var. Kimi ararsanız orada. Amerika, Rusya, Avrupa, PKK, uzantıları PYD, DEAŞ, İran, Esed rejimi, Irak, başka ülkelerden bu bölgeye eğitim almaya gelmiş terör grupları, PKK etrafında kenetlenmeye ikna edilen veya zorlanan, sınır ötesindeki etnik siyasi gruplar, herkes orada. Burada büyük bir güç mücadelesi cereyan ediyor. Şimdilik pek dillendirilmiyor ama bu işin büyük bir finansal yükü var. Suriye rejiminin ana gelir kaynağı olan bütün toprakları şu an PKK/PYD'nin elinde, oradan beş kuruş gelmiyor. Finansör ülkelerin desteğiyle ayaktaymış gibi yapıyorlar.

Rusya ve İran, buraya daha ne kadar yatırım yaparlar, bilmiyoruz. ABD ve AB de aynı durumda. Özellikle salgın sürecinden sonra bu ülkelerin vatandaşları, kendileri maske ve tıbbi malzeme sıkıntısı çekerken, yoğun bakım yatağı bulamazken, devletlerinin Orta Doğu'ya aktardıkları parayı sorgulayacaklardır. Bu ortamda Türkiye, 2002 öncesinde sadece yüksek faizle kredi bulabilmek için taktik üretebilen, oysa bugün yüksek teknolojili taktik İHA üreten, helikopter üreten, yazılım üreten Türkiye, tamamen kendi üretim gücüyle bu mücadeleyi sürdürmekte ve pozisyonlarını sürekli güçlendirmektedir."