İranlı halı tamircileri, yıpranmış el dokuması halıları yeniliyor

İran'ın başkenti Tahran'daki halı tamircileri, yıpranmış el dokuması halıları yeniden kullanıma kazandırarak, maddi-manevi kayıpların önüne geçmenin kendilerine mutluluk verdiğini ifade ediyor.

İran'ın başkenti Tahran'daki halı tamircileri, yıpranmış el dokuması halıları yeniden kullanıma kazandırarak, maddi-manevi kayıpların önüne geçmenin kendilerine mutluluk verdiğini ifade ediyor.

El dokuması halılarıyla bilinen İran’ın neredeyse her bölgeye ait kendine has motifleri, renkleri ve özel isimleri olan halıları bulunuyor.

Düğüm sayısına ve örüldüğü malzemeye göre değer biçilen el emeği, göz nuru halılar yapıldıkları malzemeye göre de bir ömre sahip. Kullanılan yün, tiftik ya da ipek ne kadar sağlam olursa olsun çevresel faktörlerin etkisiyle halıların kullanım ömürleri de değişebiliyor.

Yıllarca kullanmanın verdiği yorgunluk, yünü seven bir haşerenin varlığı ya da çoğalmak isteyen bir güvenin yumurtaları bu ömrün biçilmesinde etkili oluyor. Kimi zaman da farklı nedenlerle nemli kalması halının çürümesine yol açabiliyor.

Neredeyse lüks bir araba fiyatına satılan bu halıların kullanılamaz duruma gelmesi beraberinde servet sayılabilecek ekonomik bir kaybı da getiriyor.

Başkent Tahran’daki Büyük Çarşı’nın labirentimsi arka sokaklarında bulunan iş hanlarında yer bulabilen halı tamircileri ise hem ekonomik kaybın önüne geçiyor hem bir hatıranın ömrüne ömür katıyor.

Maliyeti yüksek olduğu için cadde ve sokaklarda dükkan kiralamayı göze alamayan, bu nedenle gözden uzakta kuytu köşelerde işlerini sürdüren bu tamirciler deyim yerindeyse halıların imdadına yetişiyor.

Tamirciler için halıdaki yırtık ve söküğün boyutu da önemli değil. Neredeyse her türlü malzemeyi bulunduran halı tamircileri onları gerekli müdahaleyi yaparak hayata döndürüyor.

Halı tamircisinin müdahalesi ayrıca büyük bir maliyetin, emeğin boşa harcanmasına da engel oluyor.

Bu yönüyle halı tamircilerini "çağımızın gizli çevrecileri", "geri dönüşümün kahramanları" olarak görmek de mümkün.

Tahran Büyük Çarşı’nın arka sokaklarındaki bir iş hanının ikinci katında işletmesi bulunan Mehdi Cevahiriyan AA muhabirine yaptığı işe dair konuştu.

Cevahiriyan, ailesinin 1950 yılından beri el dokuması halı işiyle uğraştığını belirterek kendisinin de babasıyla 1992 yılında Tahran Çarşısı çevresinde bu işi yapmaya başladığını aktardı.

- El halısı sektörü sorunlar yaşıyor

Eskiden halı alım satımı yaptıklarını kaydeden Cevahiriyan, zaman geçtikçe ailelerin el dokuması halıya ilgisinin azaldığını, fabrikasyon üretimin büyüdüğünü ve güçlü üreticilerin ortaya çıkmasının İran’da el dokuması halının üretimini olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Cevahiriyan, yeni neslin bu alana gereği kadar ilgi göstermediğini de ifade ederek "İran’ın ikinci bayrağı" olarak nitelediği el halılarının üretiminin azaldığını söyledi.

İhracattaki canlılığın da nükleer faaliyetler nedeniyle ülkeye uygulanan yaptırımlarla kaybolduğunu aktaran Cevahiriyan, küçük işletmelerin kapandığını ve sorunlarla karşılaştıklarını dile getirdi.

Cevahiriyan, el dokuması halı sektörünün her yönüyle küçülmeye başladığını söyleyerek yaklaşık 10 milyon kişinin hayatına dokunan bu alanın şimdilerde 2 milyon kişinin altına düştüğünü kaydetti.

- El dokuması halı sektörü başka alanlara kayıyor

Sektörün yavaş yavaş başka alanlara da kaydığını aktaran Cevahiriyan, kendilerinin de halı alım satımının yanı sıra tamire yöneldiğini belirtti.

Cevahiriyan, ikinci el halıları tamir edip yeni bir halı seviyesine getirerek satışa sunduklarını, böylece sıfır halıdan daha ucuza mal olan halıların alınmasını sağladıklarını söyledi.

Halının milli bir sermaye olduğuna dikkati çeken Cevahiriyan, bu mirasın korunması ve yaşatılması gerektiğini vurguladı.

- "Ölü halılara" yeniden hayat veriyorlar

Halı tamircisi Babek Mücerred de 25 yaşında olduğunu belirterek tamir işine duyduğu ilgiden dolayı 11 yaşından beri bu sektörde çalıştığını ifade etti.

Mücerred, "Tamir ve boyama gibi işleri yapıyorum. İlgim olduğu için başladım ve aynı ilgiyle mesleğime devam ediyorum." dedi.

Yıpranmış, sökülmüş, haşereler tarafından zarar görmüş halıları tamir ettiklerini aktaran Mücerred, müşterilerinin kullanılamayacak durumdaki halıları kendilerine getirdiğini, tamir sonrası yeniden kullanılacak duruma kavuşturduklarını anlattı.

Mücerred, tamir ederek kurtardıkları her halıda hem kendilerinin hem "ölü halısı" yeniden hayata dönenlerin mutlu olduğunu ifade etti.

Ülkenin her bölgesinde dokunan eskimiş halıları tamir ettiklerini söyleyen Mücerred, şunları kaydetti:

"Ölü halılara hayat vermekten hoşlandığım için bu işi yapıyorum. Tamiratın büyük ya da küçük olması önemli değil. Her türlü müdahaleyi yapıyoruz."

- Müşterinin mutluğu onları da mutlu ediyor

Halı tamircisi Afgan göçmen Seyyid Semi Hamidi ise 15 yıldır tamirat işiyle uğraştığından söz ederek Afganistan’da başladığı işini İran'da sürdürdüğünü aktardı.

Her türlü tamiratı yaptığını söyleyen Hamidi, dışarıdan gelen bir halıyı tamir ettikten sonra sahibine teslim ederken müşterinin mutlu olmasının kendisini de mutlu ettiğini ve işini daha çok sevmesini sağladığını dile getirdi.

Yıpranan her halının bir hikayesi olduğunu belirten Hamidi, üstünde bir hayat yaşandığını için halının, sahipleri için değerli olduğunu söyledi.

Hamidi, hatıraların yok olmaması ve etrafında yeni hikayelerin yaşanması için kurtarılan her halının aynı zamanda ekonomik kaybın da önüne geçtiğini sözlerine ekledi.