İçinde yaşadığımız çağ çok boyutlu olarak karakterize edilmektedir. İlkin küresel kapitalizm bir yandan borçlanma ve tüketimi teşvik ederken diğer yandan iletişim araçlarında bu hedeflere yönelik bir gerçeklik algısı yaratmaktadır. İkincisi, insan geliştirmiş olduğu teknoloji ile yapay bir dünya yaratmış ve ardından bu yapaylığın kendi üzerinde egemen hale geldiğini görmüştür. Ayrıca modern zamanlarda insanın daha çok farkına vardığı “değiştirebilme” gücünü, gelecekte başka bir dünya yaratmak üzere seferber etmektedir. Transhümanizm ve posthümanizm kavramları tüm bu gelişmelerin kavşağında şekillenirken, farklı disiplinlerin analizine ihtiyaç duymaktadır.
Kitabın amacı, 20. yüzyılın son 20 yılında belirginleşmiş ve 21. yüzyılın ilk 20 yılında tüm dünyada ilgi görmüş olan transhümanizm ve posthümanizm literatürlerinin birbirinden oldukça uzak görünen disiplinler açısından anlamlandırılmasıdır. Esas itibariyle teknolojideki gelişmelerin sağlık, mühendislik ve iletişim alanlarında daha yoğun bir etkiye sahip olmasının ardından 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başından itibaren neredeyse bütün insanların yaşamı teknolojiye bağımlı hale gelmiştir.
Transhümanizm ve posthümanizm literatürleri felsefe ve sosyal bilimler düzeyinde insan-insan ilişkilerinin yeni içeriği ve geleceği, sağlık ve mühendislik düzeyinde insan-teknoloji ilişkilerinin bir neticesi olarak yeni olanaklar elde etmiş insanın (posthuman) daha kolay ve mutlu yaşamı ve bu yaşamın ekonomisi, ayrıca salt felsefe ve ilahiyat seviyesinde yeni-insan veya gelecek insanı olarak posthumanın yeni bilincinin kapsamı, transhümanizm ve posthümanizm literatürlerinin tarihsel deneyimler bakımından tamamlanması gereken eksiklikleri ve dinlerin iki literatürle geleceği gibi konular bakımından değerlendirilmektedir.
Sosyal bilimlerden tıp ve fizik bilimlerine kadar farklı disiplinlerin bakış açısından yazılan
Transhümanizm & Posthümanizm –Disiplinlerarası Bir Çalışma- isimli kitapla, geleceğe çok yönlü bir projeksiyon geliştirmek amaçlanmış.