Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9-10 Eylül'de gerçekleştirilecek G20 Liderler Zirvesi için Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'ye gidecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirvede liderlerle paylaşacağı önemli gündem maddelerinden biri iklim değişikliği olacak.
Tek Dünya, Tek Aile, Tek GelecekErdoğan, "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" temasıyla düzenlenecek zirvede liderlerle yapacağı ikili görüşmelerde de Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde attığı adımları paylaşacak.
G20 Liderler Zirvesi'nin ardından ABD'nin New York kentinde düzenlenecek BM 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere bu ülkeye gidecek Erdoğan, genel kurulda yapacağı konuşmada ve liderlerle gerçekleştireceği ikili görüşmelerde iklim değişikliği konusunu gündeme getirecek.
‘2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma’Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, iklim değişikliğiyle mücadelenin önemine de değinmiş, Türkiye'nin atılan uluslararası adımların tamamında yer aldığını, yükümlülüklerini harfiyen yerine getirdiğini, Paris İklim Anlaşması'na "2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma" hedefleriyle en önemli katkıyı veren ülkeler arasında olduğunu anlatmıştı.
İklim değişikliğinden savaşlara kadar pek çok faktörün gıda arz güvenliğini tüm toplumlar için bir milli güvenlik meselesi haline dönüştürdüğünü vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetmişti:
"Dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati konuda hem kendi yükümlülüklerimizi yerine getirerek hem küresel düzeyde inisiyatif üstlenerek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Önümüzdeki ay katılacağımız G20 Zirvesi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bu hususları muhataplarımızla paylaşarak kendi vatandaşlarımıza ve tüm insanlığa karşı görevlerimizi yapacağız."
İklim değişikliğinin çevresel etkileri nelerdir?
İklim değişikliğinin çevresel etkileri geniş ve kapsamlı olup okyanusları, buzları ve hava durumunu etkilemektedir. Değişiklikler kademeli olarak veya hızla meydana gelebilir. Bu etkilere ilişkin kanıtlar, geçmişteki iklim değişikliğinin incelenmesinden, modellemelerden ve modern gözlemlerden elde edilmektedir. 1950'lerden bu yana, kuraklık ve sıcak hava dalgaları artan sıklıkta eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Hindistan ve Doğu Asya'da muson dönemindeki aşırı yağışlı veya kurak olaylar artmıştır. Kasırga ve tayfunların yağış oranı ve yoğunluğu muhtemelen artmakta ve iklim ısınmasına yanıt olarak coğrafi menzil muhtemelen kutba doğru genişlemektedir. Tropikal siklonların sıklığı iklim değişikliğinin bir sonucu olarak artmamıştır.
ABD Küresel Değişim Araştırma Programı tarafından 2017 yılında yayınlanan tarihsel deniz seviyesi yeniden yapılandırması ve 2100 yılına kadar olan projeksiyonlar
Küresel deniz seviyesi, buzulların erimesi, Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi ve termal genleşmenin bir sonucu olarak yükselmektedir. 1993 ile 2020 yılları arasında yükselme zaman içinde artarak yılda ortalama 3,3 ± 0,3 mm oldu. IPCC, 21. yüzyıl boyunca, çok yüksek emisyon senaryosunda deniz seviyesinin 61–110 cm yükselebileceğini öngörmektedir. Artan okyanus sıcaklığı, Antarktika buzul çıkışlarını zayıflatmakta ve tehdit etmekte, buz tabakasının büyük ölçüde erimesi ve yüksek emisyonlar altında 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 2 metre yükselmesi riskini doğurmaktadır.