Haber: Marina Mussa
Rusya-Ukrayna arasında devam eden savaşın ağır sonuçları, tüm ülkeleri doğrudan ya da dolaylı olarak etkilediği bir dönemde Türkiye’nin üstlendiği ara buluculuk rolü dikkat çekiyor. Hem barışın tahsisi hem de tahıl anlaşması gibi krizlerin çözümünde Türkiye'nin oynadığı etkili rol dünya gündemine adeta damga vurdu.
Bu durumun geçmiş dönemde de yaşandığına dikkat çeken Türkiye karşıtı ABD’li sözde insan hakları aktivisti John Eibner, Ruslar ve Batılıların birbiriyle savaşırken Türklerin yeniden yükseldiğini ve bunun politikacıların gözünden kaçtığını belirtti.
Geçmiş dönemde Batılı devletlerle Rusya arasındaki yaşanan tarihsel siyasi ve askeri çatışmaların sonuçlarını öne süren Eibner, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta beklenmedik sonuçların çıkacağını söyledi. Her iki tarafın da savaşı kaybetmesi durumunda yeni aktörlerin güç kazanacağını öne süren Eibner, Çin ve Türkiye'nin bu süreçte güçlenerek öne çıkacağını savundu.
Türkiye’yi tehdit olarak görüyorlarBaşkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin büyük bir tehdit olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Eibner, Türkiye'nin neo-Osmanlı emellerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin militarize edilmiş gücünün; Kıbrıs, Suriye, Irak, Libya, Bosna, Kosova ve Azerbaycan'da asker bulundurmasına, Almanya ve Balkanlar'da geniş bir ağa sahip olmasına dikkat çekti.
‘İstihbarat hatası olabilir’ABD istihbarat topluluğunun 2024 tehdit değerlendirmesinde Türkiye’nin yer almamasını eleştiren Türkiye düşmanı Eibner, “Bu, önümüzdeki yıllarda pişman olacağımız bir istihbarat hatası olabilir. Washington ve Moskova, İkinci Kırım Savaşı'nın bataklığında boğulup yorulurken, Avrupalılar Türkiye ve onun neo-Osmanlı emellerini gözden kaçırmamalıdır” analizini yaptı.
Roller değiştiYüzyıllar boyu devam eden Osmanlı-Rus savaşında, her iki imparatorluk da güç kaybederken, Avrupa bu durumdan istifade ederek yükselişe geçti. Bugün ise durumun değiştiği görülüyor.
Ruslar, Avrupa ve ABD ile didişirken, Türkiye tüm taraflar arasında diplomatik, askeri ve ticari ilişkiler yürütüyor. Herhangi bir tarafta tamamen yer almaktan özellikle kaçınıyor.
Türkiye'nin sürekli arabulucu olarak gündeme gelmesi bu durumu kanıtlıyor.