Şu son Ocak 2025'te başlayan ve devam eden ABD yangınlarının gerçek sebebinin Amerika'nın yaptığı zulümler olduğunda şüphe yoktur
Bismillahirrahmanirrahim…
Şu son Ocak 2025’te başlayan ve devam eden ABD yangınlarının
gerçek sebebinin Amerika’nın yaptığı zulümler olduğunda şüphe yoktur. Güçsüz
ülkelerin insanlarını öldüren ve sömüren; Gazze’yi bombalatan ve 50 bini aşkın
Filistinliyi öldürten Amerika elbette cezasını bulacaktı. Cezalar yangınlarla
da bitmeyecek, daha da çeşitlenecektir. Çünkü Allah zalimleri imhal eder
(mühlet verir) ama ihmal etmez.
Yangınlara Müslümanca bakış
Müslüman, olaylar karşısında aklını kullanır. Ortak akla
yönelir. Aklın yeterli olmadığı yerde akıl gibi bilgi kaynağı olan İslam
Vahyi’ne yani Allah’ın Kitabı Kur’ân’a ve onun açıklaması olan Nebevî Sünnet’e
başvurur. Biz de böyle yapalım, yangın olayına Müslümanca bakmaya çalışalım.
Yüce Rabbimiz bizleri yeryüzünde kulluk denemesine uğratacağını bildirmektedir.
Okuyalım: “Her can mutlaka ölümü tadacaktır. Allah yolunda olmasa da, mutlaka
ölecektir. Biz sizi, yeteneklerinizi açığa çıkarmak ve olgunluk mertebelerinde
yücelmenizi sağlamak üzere bazen hastalık, fakirlik, deprem gibi kötülük olarak
bildiğiniz şeylerle ve bazen de sıhhat, zenginlik, güç, başarı gibi iyilik
olarak bildiğiniz şeylerle sınayarak imtihan ediyoruz. Bu dünyada kısacık bir
hayat yaşayacak ve sonunda, yaptıklarınızın karşılığını görmek üzere Bize
döneceksiniz.” (Enbiya 35. Ayrıca bak. Bakara 155)
Hatalarımızdan kaynaklananlar
Rabbimizin bizi uğrattığı denemelerden bir kısmı da kendi
hatalarımızdan kaynaklanmaktadır.
Peygamberimizin komuta ettiği Uhud savaşında mağlup olan Sahabiler,
mağlubiyeti hayret ve dehşetle karşılayıp bu da nerden çıktı dediklerinde
Rabbimiz de kendilerinden kaynaklandığını Kur’ân’da şöylece açıklamıştır:
“Bedir Savaşı’nda düşmanlarınıza iki katını tattırdığınız
bir musibet Uhud’da sizin başınıza geldi diye, kendi kusurunuzu görmezlikten
gelerek, “Madem bizler doğru yoldayız, o hâlde kâfirler karşısında bu yenilgi
neden başımıza geldi?” diyorsunuz, öyle mi?
Ey Muhammed, bunu soranlara de ki: “Bu yenilgi, sizin kendi
hata ve eksikliğinizdendir. Peygamber’in emrine uymamakla, yenilgiye bizzat
kendiniz sebep oldunuz. Böylece, kazanmak üzere olduğunuz bir savaşı kendi
elinizle kaybettiniz. Yoksa Allah, müminlere verdiği zafer ve yardım vaadini
elbette yerine getirmişti. Hiç kuşku yok ki, Allah’ın her şeye gücü yeter.”
(AL-i İmran 165)
Yeryüzündeki bütün canlılar biz insanlar için yaratılmıştır.
Onlar, bildiğimiz ve bilmediğimiz yol ve yöntemlerle bize hizmet veriyor. Biz
de onların her bir türünü biz insanlar gibi birer ümmet olarak görmek,
hayatlarına saygı duymak ve onlara merhamet etmekle yükümlüyüz. (Bak. Bakara
29; Enam 38)
Yangının sebepleri
Yangınların sebeplerini şöylece sıralayabiliriz.
a.) Yangın kişisel hatalarımız ve toplumsal ihmallerimiz
sebebiyle oluşabilir.
Birinci sebep olarak kendimizi ve ilgili sorumluları
görmeliyiz. Gerekli önleyici ve müdahale edici maddî önlemleri alamayışımızı
hatalarımız arasında görebiliriz. Hatalarımız ölçüsünde Allah katında da
sorumluyuz ve sorgulanacağız.
b.) Maddî hatalarımız gibi manevî hatalarımız olan
günahlarımız da yangın sebebi olabilir.
Allah’ı yaratıcı, yaşatıcı ve yasa koyucu olarak görmemek,
zulüm, faiz ve zina başlıca günahlarımızdır. Bu günahlar da cezalandırılma
sebebi olabilir.
c.) Peygamberimizin yangını düşman olarak vasfetmesi,
yangının düşman devletler ve örgütler tarafından tezgahlanabileceğine işaret
etmektedir.
Nitekim tespit edilen kanıtlar bu gerçeği açığa
çıkarmaktadır. Önlemleri ve suçlular için cezaları artırmalıyız. Ama insanlığın
vicdanı olması gereken biz Müslümanlar mukabil yangın çıkarma şeklinde bir
misilleme yapamayız. Masum insanlara ve canlılara kıyamayız.
d.) Hatalarımız olmaksızın Rabbimizin bizi denemeye
uğratması da yangın sebebi olabilir.
Bu sebeple yangını tedbirlerimizi alarak hayatımızın bir
parçası gibi dövünerek ve karamsarlığa düşerek değil, sabırla karşılamalıyız. Ancak
“hatalarımız olmaksızın Rabbimizin bizi denemeye uğrattığını” kesin olarak
bilemeyeceğimiz için bizler önce ilk üç maddede açıklanan sebeplere
yoğunlaşmalıyız.
Sebep ne olursa olsun görevlerimiz
Hatalarımız sebebiyle olsun veya olmasın yaşadığımız yangın
felaketi sebebiyle yapmakla yükümlü olduğumuz görevlerimizi, dinimizin genel ve
özel ölçüleri çizgisinde şöylece özetleyebiliriz:
a.) Kişisel ve toplumsal önlemler acilen alınmalıdır.
Yangına müdahale gücümüzü hazırlamalı ve de artırmalıyız. Yangına duyarlı
alanlarda piknik yapmamalı veya son derece özenli davranmalı, çevremizi de
uyarmalıyız.
b.) Günahlarımıza tövbe etmeliyiz. Biz Müslümanız, kâfir
deistler gibi değiliz. Maddî hatalarımız gibi manevî hatalarımız olan
günahlarımızı da yangın gibi felaketlerin sebepleri arasında görebiliriz,
görmeliyiz de.
c.) Yangın öncesinde ve sırasında Peygamberimizin
tavsiyeleri gereği tekbirler getirip Allah’a sığınmalı ve dua etmeliyiz.
Geliştirilmiş teknolojik araçlarla yangına müdahale
imkânlarımız arttıysa da manen görevli olan rüzg3rlar sebebiyle günlerce ve
haftalarla devam eden büyük yangınlar olduğu bilinmektedir. Allah’ın yardımına
muhtacız.
d.) İlgili resmi mercilerin uyarıları ve çağrılarına
harfiyen uymalıyız.
e.) Yangın mağdurlarıyla manen ilgilenmeli ve maddi yardımda
bulunmalıyız. Gerekirse zekât ödememelerimizi öne almalı, Devletin yaraları
sarabilmesi için vergi ödemelerini de gücümüz ölçüsünde öne çekmeliyiz.
Yangın gibi felaketler yardımlaşma yoluyla hafifletilebilir
ve Cennet’e de yol kılınabilir.
Görevlerimiz cihadımızdır
Yangında kaybedilen mallar, sahipleri için verilmiş sadaka
gibi sevap kazandırıcıdır. Yaşanan ıstıraplar da günahlarımızı bağışlatıcıdır.
Yangında can veren müminler de Peygamberimizin işaret buyurdukları üzere manen
şehittirler. Cennetlik bahtiyarlardır. Rabbimize hamdolsun Onun Kur’ân ile
hayat düzenimiz kıldığı İslam kayıplarımızı bile kazançlara dönüştürmektedir.
Yazımızı bizleri uyarıcı ve görevlendirici olan bir âyetle bitirelim:
“Kendinizi hatalar yaparak kendi ellerinizle tehlikeye atmayınız. Yaptığınız
her şeyi Allah görüyor bilinci içinde karşılık beklemeksizin güzel yapınız.
Allah işlerini güzel yapanları sever. “ (Bakara 195)
Hayvanların kaybı insandan daha çok
Aklımıza pek gelmiyor ama bu yangınlarda binlerce canlı türü
ve bu türlere bağlı milyonlarca canlı da yanarak ölüyor. Üstelik onlar da
bizler gibi Allah’ı anan ve O’na sığınan varlıklardır. Peygamberimiz kuraklık
sebebiyle dua eden karıncalar üzerinden hayvanların duâcı varlıklar olduğunu
bize şöylece bildiriyor: “Ümmetinden bir grupla yağmur duâsına çıkan bir
Peygamber, bu sırada bir karıncanın duâ etmekte olduğunu görünce
beraberindekilere şöyle der: Dönebilirsiniz artık. Karıncanın duâsı bereketiyle
sizin duânız da kabul edilmiştir.” (Hâkim, Müstedrek 1/328)