Son zamanlarda, İstanbul’da sosyal medya ve geleneksel medya üzerinden yapılan boykot çağrıları gündemde. Bu çağrılar, özellikle yerli ve milli ürünlerin tüketilmemesi yönünde yapılıyor. 2 Nisan boykotu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan yolsuzluk soruşturması sonrasında ortaya çıktı. Ancak bu çağrı, istenen sonucu alamamış gibi görünüyor. Peki, 2 Nisan boykotu nedir? 2 Nisan boykotu neyi hedefliyor ve ne kadar etkili oldu?
Boykot Çağrılarının Arka Planı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya platformlarında ve geleneksel medya organlarında yayılan "boykot" çağrılarına karşı bir soruşturma başlattı. Bu çağrılar, halkı ekonomik faaliyetlerden alıkoymaya ve yerli ürünleri boykot etmeye teşvik ediyordu. Ayrıca bu tür çağrılar, "nefret ve ayrımcılık" ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçları kapsamında değerlendirildi.
İstanbul’daki boykot çağrıları, özellikle yerli ve milli ürünlerin boykot edilmesi yönünde yapılan açıklamalarla dikkat çekti. Bu çağrılar, ilk olarak CHP tarafından yapılmıştı ve belirli bir kesimin ekonomik etkinliklerine engel olmayı hedefliyordu. Ancak, boykotun halk arasında geniş bir yankı uyandırması beklenmesine rağmen, istenen etkiyi oluşturmakta zorlandığı görülüyor.
2 Nisan Boykotu Ne Zaman ve Neden Yapıldı?
2 Nisan boykotu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk soruşturması sonrasında ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan soruşturma, bu boykot çağrılarının temelini oluşturdu. Boykot çağrısı, yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi gerektiği vurgusuyla halka iletildi. Ancak, bu çağrı halk arasında geniş bir katılım sağlamadı. 2 Nisan tarihi, bu boykotun simgesi haline geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Soruşturması
Son günlerde, "boykot" çağrılarına dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Başlatılan soruşturma, ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan kişiler üzerine yoğunlaşıyor. Şüphelilerin, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme ve nefret söylemi yayma suçları işlediği iddia ediliyor. Soruşturma kapsamında, 16 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonlar sonucunda 11 şüpheli yakalandı, 5 şüpheliye ise hala ulaşılamadı. Bu gelişmeler, boykot çağrılarının toplumda ne kadar büyük bir etki oluşturmaya çalıştığını ancak bunun yasal bir çerçevede de takip edilmesi gerektiğini gösteriyor.
